4 Elle 160 resim; Basquiat Warhol İşbirliği

 

4 Elle 160 resim; Basquiat Warhol İşbirliği

 

Mehmet Ömür

 

2018 yılında Louis Vuitton Vakfı, “Jean-Michel Basquiat” solo sergisine yaklaşık 700.000 ziyaretçi çekerek büyük bir başarı elde etmişti. 2023’te ise 5 Nisan – 28 Ağustos tarihleri arasında Vakıf, Jean-Michel Basquiat’ın eserlerini daha da gözler önüne seriyor ve bu sefer Andy Warhol ile olan işbirliğine odaklanıyor. Bu işbirliği Basquiat’ın deyimiyle bir milyon resimden ancak 160 büyük tabloya dönüşüyor. Yine de iki yıla sığan muazzam bir üretimden bahsediyoruz. 2023 yılının Ağustos ayına kadar gezielebilecek olan bu sergiyi Paris’e yolunuz düşerse mutlaka gezmenizi şiddetle öneririz.

1984 ile 1985 yılları arasında Jean-Michel Basquiat (1960-1988) ve Andy Warhol (1928-1987), “dört elle” yaklaşık 160 tuval ortaya çıkardılar ve bunların bazıları kendi kariyerlerinin en büyük tablolarıydı. İkili arasındaki dostluğa, ortak çalışma şekline ve üretimlerine şahit olan Keith Haring (1958-1990), bunları “söz yerine resimle yapılan bir sohbet” ve iki zihnin “üçüncü, ayrı ve eşsiz” bir zihin yarattığı şeklinde tanımlamıştır.

Fondation Louis Vuitton, bu özel proje için “Basquiat x Warhol, à quatre mains” yani “Basquiat X Warhol Dört El” adlı çok büyük ve önemli bir sergi düzenledi. Dieter Buchhart, Anna Karina Hofbauer ve Louis Vuitton Vakfı küratörü Olivier Michelon’un birlikte hazırladıkları sergi, ortak imzalı seksen tablonun da aralarında bulunduğu üç yüzden fazla eser ve belgeyi bir araya getiriyor. Sergiyi gezerken ilkbahar neşesini hissediyoruz.

New York Şehir Merkezi’nin sanat ortamını bize yaşatmak için sergide her bir sanatçının bireysel çalışmalarının yanında diğer sanatçıların da (Michael Halsband, Keith Haring, Jenny Holzer, Kenny Scharf…) eserleri yer alıyor. 1980’li yıllara ait işleri görüyoruz, Jean-Michel Basquiat ve Andy Warhol’un 1985’te Tony Shafrazi Galerisi’nde açtıkları serginin afişini görüyoruz. Michael Halsband’ın çektiği meşhur boks eldivenli fotoğraf dizisi çok ilgi çekici bir çalışma.

Sergi, Warhol’dan Basquiat’a, Basquiat’tan Warhol’a birbirlerini resmettikleri çapraz portrelerle açılıyor. Ardından diğer işbirliği ürünleri geliyor. Galeri sahibi Bruno Bischofberger’ın önerisiyle başlayan bu çalışmalar, İtalyan ressam Francesco Clemente’nin (1952 doğumlu) katılımıyla devam ediyor. Üç bölümden oluşan on beş çalışmadan sonra Basquiat ve Warhol, neredeyse günlük bir ritimde, coşku ve ortaklıkla işbirliklerine devam ediyorlar. Sürekli değişimlerinin enerjisi ve gücü sergide göz kamaştırıyor. Sergi On Boks Torbası (Son Akşam Yemeği) veya 10 metrelik kanvas Afrika Maskesi gibi büyük boyutlu eserlerle sona eriyor.

Basquiat, Warhol’u yaşlı, sanat dünyasında önemli bir figür, yeni bir dilin öncüsü ve popüler kültürün yaratıcısı olarak görüyor ve ona hayranlık duyuyor. Warhol ise Basquiat ile çalışırken resme yeniden ilgi duymaya başlıyor. Onunla birlikte çok büyük ölçekte el ile resim yapmaya geri dönüyor. Warhol’un konuları (basın başlıkları, General Electric logoları, Paramount, Olimpiyat Oyunları) arka plan işlevi görüyor.

“Çoğu resme Andy başlıyor. Çok tanınabilir bir şey koyuyor, mesela bir marka logosu yapıyor sonra Basquiat onu bir şekilde bozuyor. Sonra Warhol onu düzeltmeye çalışıyor, “Önce çizerim, sonra Jean-Michel gibi resim yaparım. Böylece resimlerimizde kimin ne yaptığı belli olmuyor ve bu çok hoşuma gidiyor” diyor Warhol.

Sergi, bu gelgitleri, tarzlar ve biçimler arasındaki diyaloğu ortaya koyuyor ve aynı zamanda Afro-Amerikan topluluğunun, Warhol’un en büyük ikon üreticilerinden biri olduğu bir ülke olan Amerika’nın anlatısına nasıl dahil edildiği gibi önemli konulara da değiniyor. Basquiat 27 yaşında çok gençken hayatını kaybediyor. Warhol ise ondan kısa bir süre sonra 59 yaşında ölüyor. 1983-85 yılları arasında sürekli birlikte çalışıyorlar ve Factory adını verdikleri büyük atölyede uzun zaman geçiriyorlar. Çok sayıda ünlü sanatçının uğrak yeri olan bu atmosfer bu sanatçıları ayrı ayrı besliyor.

Biz de bu sergiyi gezerek kendi kendimizi besledik.