Arles; Yine, Yeni, Yeniden

ARLES; YİNE, YENİ, YENİDEN

ARLES BULUŞMALARI MUTLAK VAROLUŞ İHTİYACIMIZI YANSITIYOR

Mehmet Ömür

 

Arles Fotoğraf festivalinde çektiğim bir kaç fotoğraf ile oluşturduğum sunuma şu link üzerinden ulaşabilirsiniz.

https://www.facebook.com/585068569/posts/pfbid04Tpnc3eJDHoikzxVUbvvYZE8ztrPjKHU6NDG7J5M5jEK3KXwc9Y6jBqY2sS7eWnJl/?d=n

 

Arles fotoğraf buluşmaları her fotoğraf severin yaşamında en az bir kez gidip görmesi gereken büyük bir fotoğraf festivali. Ama öyle bir iki günde gidip döneceği tarzda bir festival değil bu. Fotoğrafçının en azından bir hafta kalarak gerçek anlamda fotoğrafı sanatını, Arles ve Provence bölgesini yaşayarak deneyimlenmesi gereken dünyanın en büyük fotoğraf festivali. 24 saat fotoğrafı yaşadığınız bu ortamda yer gök fotoğraf ve fotoğrafa dair aklınıza ne geliyorsa!

Bu benim 5. ci gelişim, daha önceki Arles fotoğraf festivali deneyimlerimi yine bu sayfalarda paylaşmıştım. Bu yıl basın akreditasyonum gelince 2 yıllık pandemi sonrası festivali ne halde bulacağımın merakı ile açılış haftasında yerimi aldım. Ne yazık ki Arles şehri içindeki oteller bir yıl öncesinden dolu olduğundan ancak 10 km ötedeki sevimli bir köyde doğanın içindeki bir otelin son odasını alabildim. Bu da Arles içindeki her akşam gece yarısı hatta sabah saatlerine kadar devam eden fotoğraf etkinliklerine katılmamı zorlaştırdı.

Festival eski zenginliği ve hareketliliği ile aynen devam ediyor. Fotoğrafçı Lucien Clergue tarafından kurulan festivalin bu yıl 53.cüsü yapılıyor. Geçen yıl pandemiye rağmen 110 bin kişinin geldiği normalde 50 bin kişinin yaşadığı Arles’daki bu festivale bu yıl daha çok katılımcı bekleniyor. Etkinlikler yıldan yıla çevredeki köylere de yayılıyor ve Grand Arles Express adını alıyor. Avignon, Aix en Provence ve Marsilya’ya kadar uzandığı oluyor.  Bu Fotoğraf şenliğinde yön veren slogan “Görünen ve görünmeyen”. Festivalin yeni başkanı Christoph Wiesner kadın fotoğrafçıları ve yeni fotoğrafçıları öne çıkarmayı yeğlemiş. Burada sanat ortamlarında son yıllardır hep gündeme gelen “Sanat ortamında kadın sanatçıların ne kadar az temsil edildiği” konusu yönlendirici olmuş. LGBTve Q konusu da oldukça ön planda yer alıyor Arles festivali bünyesinde.

Festivalde şehirdeki onlarca sergi yapan galerinin dışında önemli büyük tarihi binaların içinde 40 dan fazla  resmi sergi alanı var. Günlük veya haftalık “pass” kartlar alarak istediğiniz kadar gezebiliyorsunuz. Festival temmuz, ağustos ve eylül ayları boyunca devam ediyor. Fotoğraf festivali dediğime bakmayın bu üç ay boyunca Arles’da fotoğrafçıların dışında  önemli veya daha az önemli çok sayıda şair, yazar ve görsel sanatçıya rastlayabilirsiniz. Onlarla iletişim kurmakta oldukça kolay. Merhaba demeniz yeterli oluyor. Festivalin asıl adı da Arles karşılaşmaları. Ben de bundan 5 yıl önce küçük bir sokakta Joel Meyerowitz ile karşılaşmış bir süre sohbet etmiştim. Sokakta karşılaşmadıklarınızı da akşam milattan bir yüzyıl önce inşaa edilmiş Arles amfi tiyatrosunda dinleyip eserlerini ekranda izleyebiliyorsunuz. Bugüne kadar kimler konuk olmadı ki Nan Geldin, Sabine Weiss, Willy Ronis, Robert Doisneau, André Kertész, Lee Friedlander, Martin Parr bunlardan bazıları.

Kadın sanatçılar denilince  “Avangard feministler” Makina Atölyesinde sergileniyor. 1970 – 1980 arası kadın sanatçıların kadının sosyal ve özel yaşamdaki yerini irdeleyen 72 kadın sanatçının eserleri var bu sergide. Bu eserler Avusturya şirketi Verbund’un özel koleksiyonundan gelmiş

2 Kadın fotoğrafçı ön plana çıkarılmış. Babette Mangolte ve Manhattan’ın şaman sanatçısı Bettina Grossman. Çok önemli savaş fotoğrafçısını Lee Miller’in manken ve fotoğrafçı yönlerini gösteren kişisel sergisi Van Gogh merkezinde. Arkasında 60 bin negatif bırakan, Paris’e ilk giren savaş fotoğrafçıları arasında yer alan ve Hitlerin banyosundaki kendisini yıkanırken çektiği efsane fotoğrafı ile tanınan Lee Miller fotoğraf dünyasının renkli simalarından. Başka bir önemli kadın savaş fotoğrafçısının da geniş bir kişisel sergisi vardı. Susan Meiselas Arles elleriyle çalışan kadın serilerinin video enstalasyonları ile Arles’a gelmiş. Nikaragua’da 1979 da çektiği el bombası atan Sandinist gerilla fotoğrafı yoktu sergide.

Kadın fotoğrafçılardan Cindy Sherman, Martha Wilson ve Orlan ise kitaplarıyla süslüyorlardı Arles kitapçılarını.

Fotoğraf Kitap Fuarı;

Arles fotoğraf kitapları fuarı ise ayrı bir alemdi. Arles’daki kitapçıların hepsi ağırlıklı olarak fotoğraf kitapları satıyorlar ama kitap fuarı ayrı bir konsept dünyanın her noktasından gelen yayınevleri binlerce fotoğraf kitabının Festivalin kendilerine gösterdiği 4 önemli alanda sergiliyorlardı. Bu konuyu biraz daha açmak istiyorum. France PhotoBook adlı kuruluş organizasyonu üstlenmiş. başlıca noktaları Capitol ve Saint-Charles koleji. Maalesef tüm festival boyunca durmayacak sadece açılış haftasında açık. Fransa’dan 26 yayınevi, dünyadan da onlarca yayın evinin katıldığı bir etkinlik bu fuar. Fuarın başkanı 10-15 sene öncesine göre kitap satın alan meraklıların sayısının artmadığını ama üretimin arttığını söylüyor. Litvanya fotoğraf derneğinin de çok sayıda kitapla temsil edildiği bu fuarda ülkemizde üretilmiş kitap, yayınevi ve dernek görememek beni üzmedi desem yalan olur. Ancak fotoğrafçılık ve fotoğraf baskısı konusunda iyi bir yerde olduğunu düşündüğüm ülkemizin Arles da sergi, etkinlik vs konularında da temsil edilememesini daha çok ekonomik ve benzeri konulara bağlamak geliyor içimden. Festival sırasında Aslı Türker’in Arles’ın  Sainte Marie de la Mer adlı sahil kasabasında Çingeneler üzerine yaptığı çalışma sonunda çıkardığı kitap ve Taylan Aygun adlı sanatçının ipek üzerine baskılarını görmek hoş oldu. Dilerim yolları açık olsun.

Fotoğraf kitapları konusunda bir kaç ödül dağıtılıyor festivalde. Festival 3 tane 6 bin euroluk ödül, LUMA Vakfı bir tane 25 bin euroluk ödül dağıtıyor. Bu ödülleri kazananların birkaç yıl sonra Arles’da sergi açtıklarına da şahit oluyoruz ki bu da bana doğal geliyor.

Ödüller, sponsorlar;

Bu kadar önemli bir festivaliniz varsa partner bulmakta kolaylaşıyor anlaşılan. Fransa ve dünyanın en paralı şirketlerini yanınıza alabiliyorsunuz. BMW, Louis Roederer şampanyaları, Pernod Ricard, Le Figaro gazetesi bunların başında geliyor. Pernod Ricard yıllardır fotoğraf sanatına destek veren bir kurum. Paris’te yeni açtığı devasa sanat merkezi ile bu amacını daha da ileriye taşıyacağını göstermiş oluyor. Pernod Ricard Art Mentorship adlı insiyatifin başındaki Antonia Scintilla şöyle  diyor; “Uluslararası ölçekte sanatsal işbirliğini teşvik etmek amacıyla oluşturulan Sanat Mentorluğu programı, seçilen sanatçılara kültürlerin, disiplinlerin ve farklı nesillerin sanatçıları arasında işbirliği yapmak ve yaratıcı bir diyalog kurmak için hazırlanmıştır.” Bu tarz yarışmaların genç fotoğrafçılarımız hatta sanatçılarımız için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Madame Figaro dergisi de bu sene kadın fotoğrafçılara verdiği ödülleri 5 ten 8 e çıkartmış ve festivalde sergilerini açmış.

Paralel sergiler, yan ürünler; Luma, Arles Off, Collectif du Hérisson;

LUMA vakfı kendi başına bir yazıyı hak eden önemli bir kuruluş. Arles’ın bağrına damgasını basmış. Frank Gehry’ye inşaa ettirdiği bina ve  Arles’ın eski tren atölyelerini sergi alanına çevirmesiyle Maja Hoffmann bölgeye çok önemli bir sanat merkezi kazandırmış. İsviçreli bir sanayicinin kızı olan Maja hayatı boyunca dijital eser ve enstalasyon  koleksiyonu yapmış.

LUMA Vakfı Arles bünyesinde bir kaç sergi ve Dummy kitap fuarı gibi etkinlikler yapıyor. Bu yıl James Barnor, Etel Adnan ve Julien Creuzet gibi önemli sanatçılara ev sahipliği yapıyor. Tamamen karanlığa gömülmüş bir atmosferde Arthur Jafa’nın “Live Evil” adlı sergisi etkileyici. Miles Devis’in  dev boyuttaki görüntüleri bu karalık ortamda müzik ve görüntü dünyası arasında bizi farklı duygulara götürüyor. 

Eğitim;

Festivalin eğitim boyutu bu konuya ayrılmış özel bir bina ile kendisini gösteriyor. Arenanın yanındaki eğitim merkezinde 3 ay boyunca her hafta 4-5 değişik önemli fotoğrafçı eğitim veriyor. Önceden kayıt yaptırıp bu fotoğrafçının yaklaşımını öğreniyor, dersini alıyorsunuz. İlk hafta portfolio okumaları var. Arles’da ayrıca Fransa’nın en önemli fotoğraf okullarından birisi var. Ulusal Fotoğraf Okulu (ENSP), 1982’de devlet tarafından kurulmuş ve Fransa’da sadece fotoğrafçılık eğitim veren tek sanat okuludur.

Arles Off daha çok genç yeni çıkış yapan yaratıcı fotoğrafçıları sergileyen paralel bir etkinlik. Collectif du Hérisson ise 60 fotoğrafçının bir araya gelerek oluşturdukları bir oluşum. Ortak olarak 4 önemli galeri ile anlaşmış ve her noktada 5-6 fotoğrafçıya sergi açmışlar. Kooperatif usulü diyebiliriz.

Öne çıkan sergiler;

Bu yıl ülke olarak Hindistan misafir ediliyor. 1978-1989 fotoğrafları adlı sergisi ile Mitch Epstein sergisi Hindistan fotoğraflarından oluşuyor. Fransız küratör Morad Montazani’nin denetiminde İranlı Arash Hanaei’nin sergisi. Serginin adı “Banliyö Hantolojisi”. Hantoloji; Filozof Derrida’nın yaklaşımı olan ve geçmiş bir dönemin öğelerini şimdiki zamana yedirmek için kullanılan bir kavram. 1960-70 li yılların mimarisini dijital teknolojileri kullanarak sabit görüntüler, hareketli görüntülerle bize görsel deneyimler sunuyor.

Frida Orupabo, “Ne kadar hızlı şarkı söyleriz” adlı sergisiyle zenci kadınları değişik konumlarda bize sunuyor. Pierfrancesco Celada “ Hüzünlü olduğumda Mutluluk vadisi trenine binerim” adlı sergisinde beton yığınları ile ormanların sınırlarında dolaşıyor. Sathish Kumar “Köyün çocuğu” sergisinde köyüne ve gençliğine gidiyor. Fotoğraf içinde fotoğraflarıyla Noemie Goudal Phoenix sergisi insanla insan olmayan arasındaki ilişkiye dokunuyor. Felsefi bir yaklaşımla çevreyle olan ilişkilerimizi sorguluyor. Özel hayat ve kimlikle ilgili konuları sorgulayan fotoğraflarıyla Mika Sperling Louis Roederer ödülünü kazanmış. Fotoğrafın ötesine geçmiş, kolaj ve dekupajlarla dedesinin evine gidiyor fotoğraflardan kesip attığı kişinin ensest ilişkilerini sorguluyor. Arles’ın Monoprix adlı büyük alışveriş merkezinin üst katı çok büyük bir sergi alanına dönüşmüş biri kollektif diğeri kişisel önemli iki sergiyi misafir ediyor. Birincisi Lukas Hoffmann’ın büyük format kamerasını elinde dolaştırarak  üç ayak üzerine koymadan elinde çektiği sokak fotoğraflarından oluşuyor. Kendisini bir yuvarlak masa toplantısında dinledim, bu işin sanıldığı kazadan zor olmadığını savunuyor. Çektiğiniz insanlara durumu izah etmeniz yetiyormuş. Diğer sergi bize bulutları görüntülemiş çeşitli fotoğrafçıların farklı yaklaşımlarını sunuyor. “Dress code” veya “ikinci deri” adlı sergi Ortiz vakfının dört katlı binasında yine kimlik sorunları ile ilgili onlarca fotoğrafçının işini sergiliyor. Bu binada ayrıca Belçika Fotoğraf Kitapları sergisi de var. Jacqueline Salmon’un sergisi ilginç. Reattu Müzesinde Picasso’lar da dahil birçok önemli sanat eserinin arasına yerleşmiş fotoğraflarından oluşuyor Serginin adı “Ölü Nokta; Perizonium. Perizonium İsa’nın cinsel organlarını örten bez parçasına verilen ad. Salmon bu konuya bir akademisyen tavrı ile gerçek bir araştırma gibi yaklaşmış. Görülesi bir sergi.

Özetle Arles fotoğraf Festivalinde fotoğrafın her alanı temsil ediliyor. Her yıl bazı konular ve fotoğrafçılar öne çıkarılıyor. Ama dokümanter fotoğrafçılık, çevre ile ilgili konular, insani konular, işçi sorunları, eski fotoğraf teknikleri ve deneysel fotoğraf teknikleri her sene yerini alıyor bu festivalde.

İstanbulda yapılan fotoğraf festivali bir kaç teşebbüsten sonra artık yapılmıyor. Oysa güzel bir girişimdi. Bu yıl Arles’a gidemezseniz önümüzdeki yıla programınıza koymaya çalışın derim.

Hepinize fotoğraf dolu bir yaz diliyorum.

iPhone Kamera kullanma kılavuzu

iPhone kullanma Kılavuzu

Mehmet Ömür

 

Konu ile ilgili fotoğrafları şu linkteki iPhone kullanma kılavuzunu indirerek görebilirsiniz.

https://drive.google.com/file/d/1dhzOxWYVeXyMU16vi2DJme_94SpQmHva/view?usp=sharing

 

Telefonun kamerasını açma;

iPhone’unuzun kamerasını birkaç şekilde açabilirsiniz. Bunu başlatmanın en kolay yolu, genellikle ana ekranda bulunan  uygulama ikonuna  dokunmaktır. Ayrıca parmağınızı kamera simgesine basılı tutarak selfie çekme, video kaydetme veya portre çekme gibi çeşitli kısayollardan birinden yararlanabilirsiniz. Ayrıca ekranın üzerinde parmağınızı soldan sağa kaydırarak kameraya kilitli ekrandan da ulaşabilirsiniz. Ayrıca kilitli ekrandan, sağ alt köşedeki kamera simgesine basarsanız kameranın hızlı bir şekilde açılmasını sağlarsınız. Son olarak da, kameraya Kontrol Merkezi’nden de doğrudan geçebilirsiniz. Kamerayı temsil eden simge, Kontrol Merkezi’nin sağ alt kısmında bulunur.

 

 

 

    

Fotoğraf çekmek;

iPhone ile fotoğraf çekmenin üç yolu vardır. Birincisi, tek bir görüntü yakalamak için ekranın altında bulunan yuvarlak deklanşör düğmesine basmaktır. Fotoğraf çekmek için ikinci yol iki volüm düğmesinden birine  basmaktır. Bu teknik, manzara fotoğrafı çekeceğiniz zaman  iPhone’unuzu iki elinizle tuttuğunuzda  işe yarar. Ayrıca üst tuşa parmağınızı basılı tutarak seri çekim  yapabilirsiniz. iPhone’unuzla video çekim yaparken fotoğraf çekmek de mümkün. Ancak bu yöntemle yani video çekerken fotoğraf da çekerseniz, bu fotoğrafın kalitesi düşük olacaktır. Son çektiğiniz fotoğraf veya video ekranın sol alt kısmında görülüyor olacaktır, unutmayın. O fotoğrafın üzerine dokunmak sizi doğrudan fotoğraf klasörüne götürür.

 

Format seçimi;

iPhone kamerası çeşitli çekim alternatifleri sunar. Varsayılan olarak, fotoğraflar 4:3’te çekilir. Ancak formatı değiştirebilirsiniz.  16:9 formatını veya kareyi seçebilirsiniz. Adından da anlaşılacağı gibi kare format, kare fotoğraflar çekmenizi sağlar.  İnstagram ile beraber moda haline gelen bir formattır. Üçüncü biçim olan 16:9, uzun görüntüler verir. İstediğiniz formatı seçmek için ekranın üst kısmındaki küçük oka dokunun. Örneğin 4:3 formatında çekmek için 4:3 düğmesine basmak yeterlidir. 

Ayar yapmak;

Tüm  uygulamalar gibi, kameranın da iPhone ayarları altında kendi ayarlar menüsü vardır. Örneğin ızgarayı görüntüleyip görüntülememeyi seçebilirsiniz. Videolar ve ağır çekim için istediğiniz çözünürlüğü tanımlamanıza olanak tanır. Ayrıca lens düzeltme, akıllı HDR modu, sahne algılama ve format türü için birçok ayar vardır. Videoların formatını da bu ayarlar menüsünden ayarlayabilirsiniz. Ancak bu ayarlara bağlı olarak, aynı video iPhone’un hafızasında üç kat daha fazla yer kaplayabilir. Bunu da unutmamakta yarar vardır.

Live Fotoğraf veya Canlı fotoğraf; Hareketli fotoğraflarınız

Uzun zaman önce iPhone 6s ve 6s Plus’tan itibaren kullanıma sunulan ve en yeni iPhone modellerinde hala mevcut olan Canlı Fotoğraflar işlevi, yeni bir çekim şeklidir. Fotoğraftan önce ve sonra 1,5 saniyelik video ve ses yakalayarak mini filmler oluşturur. Onları canlandırmak için parmağınızı ekranda basılı tutun ve görüntünüzü canlandırın. Bu görüntüler ayrıca ekran koruyucularla da çalışır. Bu işlevin varsayılan olarak etkinleştirildiğini unutmayın, istediğiniz zaman ekranın sağ üst köşesindeki özel düğmeye (iç içe geçmiş halkalardan oluşur) basarak devre dışı bırakabilirsiniz. Düğme sarı renkte ise aktif demektir. Ayrıca, “Canlı Fotoğraflar/Live” standart görüntülerden daha yüksek dosya ağrılığına sahiptir ve iPhone’un belleğinde daha fazla yer kaplar.

 

Akıllı HDR modunu etkinleştirin;

Uzun yıllardır iPhone kamerası HDR’de fotoğraf çekmektedir. Bu özellik, daha fotoğraflarınızı çekerken devreye girmektedir. Aslında, bu fonksiyon üç tane değişik ışık ayarında fotoğraf çekerek bunları birleştirir. Bunlar orijinal, aşırı pozlanmış bir fotoğraf ve az pozlanmış birer fotoğraftan oluşmaktadır. Sonuç, ayrıntıların daha iyi göründüğü ve orijinalinden biraz farklı bir renk tonuna sahip daha iyi bir görüntüdür. En yeni iPhone’larda Apple, Smart HDR’yi piyasaya sürdü. Bunun HDR fonksiyonunda bir evrim olduğu kabul edilmektedir. Akıllı HDR, gölgelerde ve fotoğrafların çok parlak alanlarında daha fazla ayrıntı sunmak için ayarlarda daha da ileri gitmektedir. Bu modu etkinleştirmek için Ayarlar > Kamera > Akıllı HDR’ye gidin ve bu özelliği devreye sokun.

Flaş ayarları;

Flash’ı istediğinizde etkinleştirebilirsiniz. Ekranın sol üst kısmına yerleştirilmiştir ve bir şimşek işareti ile sembolize edilir. Ayarı değiştirmek için küçük şimşek işaretine dokunmanız yeterlidir. Bu işarette dokunduğunuzda üç öğeyi görüntüleyen bir menü açılacaktır: Otomatik flaş, Açık ve Kapalı. Size uygun olanı seçiniz. Varsayılan olarak, Otomatik’i tutmak daha iyi olduğu görüşü yaygındır ama ben kapalı tutuyorum. Böylece farkında olmadan flaş çaktırarak çevreyi rahatsız etmekten kurtulmuş oluyorum. Otomatik flaşı açık tutarsanız iPhone, flaşı kullanıp kullanmamaya karar verir. Ancak, hiçbir şeyin doğal ışığın yerini tutamayacağını unutmayın. Buna benzer şekilde, son iPhone’larda (iPhone 11’den itibaren), bir de gece modu da ortaya çıktı ve flaş sevmeyenler için flaştan gelen yapaylığı ortadan kaldırdı. 

Filtre Kullanımı;

iPhone kamerası, fotoğraf çekerken ekranda canlı olarak görülebilen ve uygulanabilen dokuz filtre sunar. Bu filtreler, ekranın üst kısmındaki küçük beyaz işarete dokunarak etkinleştirilir. Zamanlayıcının hemen  sağında yer alan filtre  düğmesine basarak bu fonksiyonu devreye sokabilirsiniz. Üst üste bindirilmiş küçük yuvarlaklardan oluşan bir logo ile sembolize edilir. Bir filtre seçildiğinde, bu işaret gri ve beyazdan kırmızı, yeşil ve maviye dönerek aktif olur. Çeşitli filtreler arasında üç tane de siyah beyaz filtre vardır. Bunlara Mono, Gümüşi ve Kara filtreler denir. Renk filtreleri Canlı, Canlı-sıcak, Canlı-soğuk, Dramatik, Dramatik-sıcak, Dramatik-soğuk olarak adlandırılır. Panoramik fotoğraf çekerken veya video çekerken devre dışı kalırlar. Bu moddan çıkmak için “Orijinal”e ve ardından da küçük üç daire şeklindeki düğmeye basın.

   

Ön kamera;

Ön kamera sadece FaceTime da görüntülü görüşme yapmak için değil, aynı zamanda selfie çekmek için de kullanılır. Etkinleştirmek için, ekranın sağ alt köşesinde bulunan ve iki ok ile bir daire oluşturan düğmeye dokunmanız yeterlidir. Bu kamera etkinleştirildiğinde, ürettiği görüntülerin ters çevrildiğini unutmayın. Ayrıca, bu görüntüüyü tersine çevirme efektini iptal etmek için bir ayar vardır. Genel ayarların altında kameraya gidip “ön kamerayı yansıt” modunu aktive ederseniz kameranız çektiğiniz selfileri ters çevirmeyi bırakır. Ayrıca ses yükseltme düğmesine de basarak da ön kamerayı çalıştırabilirsiniz. Işık yetersiz olduğunda Retina flaş işlevi çok kullanışlıdır. Fotoğrafı çekmeden hemen önce, iPhone ekranı yüzü aydınlatmak için beyaza dönüyor, bir tür dolgu flaşı gibi çalışıyor.

 

Odak ayarı;

iPhone’unuz siz  bir noktaya odaklama yapmadan da otomatik olarak odaklama yapar.  Ancak Ekranın hangi kısmına dokunarak odak yapacağınız alanı siz de seçebilirsiniz. Kamera sizin seçtiğiniz alanda ekranda sarı bir çerçeve görüntüleyerek bunu yaptığını size bildirecektir. Buna odak noktası diyoruz. iPhone’unuz ayrıca yüzleri tanır ve gerekirse çektiğiniz konulara odaklanabilir. Gerçekten de iki kişinin fotoğrafını çekebilir ve yüzlerinin etrafında aygıtın onları tanıdığını gösteren iki küçük sarı çerçeve  görebilirsiniz. Ancak bu, grup fotoğrafları için çalışmayacaktır

 

Metin bulmak;

iPhone  kamerası güçlendikçe, Live Text adlı bir özellik sayesinde metinleri de tanımaya başladı. Böylece, iPhone kamerası metni tanıyor, seçiyor, kopyalıyor ve ardından herhangi bir uygulamaya yapıştırabiliyor. Bu özellik kitaptan, tahtadan, televizyondan veya ekran görüntüsünden anında alınan metinlerle hatta el yazısıyla da çalışan bir özellik. Canlı Metni kullanmak için önce bir metne odaklanmanız gerekir. iPhone metni algıladığında ekranda sarı bir artı işareti belirecektir. İkinci olarak, ekranın sağ alt kısmında bulunan metin bloğu şeklindeki düğmeye basın. iPhone, söz konusu metni ekranın ortasında görüntüler. Daha sonra kopyalamak için metnin bir kısmını veya tamamını seçmekte özgürsünüz. Son olarak, metni istediğiniz yerden başka bir uygulamaya kolayca yapıştırabilirsiniz. Canlı Metin modu, doğrudan kameradan değil, aynı zamanda önceden çekilmiş fotoğraflarınızda da çalışır. Bu işlevi kullanmak için bir iPhone X’e veya daha yeni sürümlerden birine ihtiyacınız olduğunu lütfen unutmayın. 

Seri fotoğraf çekimi;

Tüm iPhone’larda saniyede on kare çekebilen bir seri çekim modu vardır. Bu işlevi etkinleştirmek için deklanşör veya ses + düğmesini basılı tutmanız yeterlidir. En iyi görüntüyü seçmek için (mevcut belleğe bağlı olarak) onlarca fotoğraf çekme seçeneğiniz vardır. Seri çekim modu,  çocuk fotoğrafları , spor fotoğrafları veya grup fotoğrafları çekmek için çok pratiktir. Ardından, uygun fotoğrafı seçmek için fotoğraf kitaplığına gidin ve söz konusu fotoğraftan “Seç” düğmesini tıklayın. iPhone, çekilen tüm fotoğrafları görüntüler. Geriye en başarılı görüntüyü seçmek kalıyor. Seçim yapıldıktan sonra tüm fotoğrafları veya sadece seçmiş olduğunuz fotoğrafı saklayabilirsiniz. Karar veremiyorsanız,  görüntünün kalitesi hatta renkleri gibi  önceden belirlenmiş çeşitli kriterler göre iPhone size bazı öneriler sunacaktır. 

AE/AF (Otomatik Işık ve Otomatik Netlik ayarı) Kilidini Kullanma;

AE/AF Kısaltması fotoğraf meraklılarının görmeye çok alışık oldukları bir kısaltmadır. Autoexposure ve Autofocus kelimelerinin kısaltılmış halidir.  Arka arkaya aynı ayarla bir çok fotoğraf çekmeye niyetlendiğinizde tüm fotoğraflarda  aynı parlaklığı korumak için etkinleştirdiğimiz pozlama kilididir. Etkinleştirmek için tek yapmanız gereken parmağınızı görüntünün netleme yapmak istediğiniz yerinde bir süre tutmak yeterli olacaktır. Odak ve pozlama ona göre ayarlanacaktır. Kamera bu işlemi yaptığında, ekranın üst kısmında sarı renkte “AE/AF kilidi” işareti belirecektir. Bu moddan çıkmak için, ekrana dokunmanız yeterlidir 

Optik yaklaştırma, Zoom yapma;

İki veya üç lensli iPhone’lar, kamerada daha fazla olanak sunuyor. Apple tarafından telefoto olarak adlandırılan ikinci lens, fotoğraf ve videolarda 2x optik yakınlaştırma elde etmenizi sağlıyor. Dijital yakınlaştırmanın (10x’e kadar) aksine, optik yakınlaştırma ile görüntüde kalite kaybı olmaz, çekimler “gürültülü yani noisy veya grain’li” değildir. Bu işlevin kullanımı oldukça basittir. 2x yakınlaştırmaya geçmek için deklanşör düğmesinin hemen üzerindeki 1x düğmesine  dokunmalısınız. Telefoto lensi devreye sokarsınız. Ayrıca, parmağınızı ekranda yana kaydırarak fotoğraflar için yakınlaştırmayı 10 kata (video için 6 kat) kadar artırabilirsiniz 

Geciktiriciyi/Timer’ı kullanma;

iPhone’un kamerasının birçok özelliği var. Kamera tüm fotoğraf makinelerinde olduğu gibi  otomatik bir zamanlayıcı da sunuyor. Zamanlayıcı saat şeklinde bir simge ile sembolize edilir ve ekranın üst kısmındaki küçük beyaz V şeklindeki işarete  basılarak erişilebilir. Etkinleştirildiğinde, otomatik zamanlayıcı modu menüsünde iki ayar görünür: 3 saniye ve 10 saniye. İstediğinizi birini seçin ve geri sayımı başlatmak için çekim düğmesine basın. Geri sayım sırasında düğmeye tekrar basarsanız işlemi durdurursunuz. Zamanlayıcıyı kullandığınızda, iPhone’un otomatik olarak bir dizi fotoğraf çeker ve size on görüntü sunar. Sonra siz bunların arasından en iyi fotoğrafı seçebilirsiniz. Grup fotoğrafları için bu yöntem ideal bir yöntemdir.

 

Işık ayarını yapmak; 

Ekrana dokunarak  odaklama yaparken , odağın görüntüde nerede olduğunu belirtmek için sarı bir kare ortaya çıkar. Bu karenin yanında fotoğrafın pozlama ayarını gösteren yani ışık ayrını gösteren  küçük bir güneş simgesi görülür. Işık ayarını  değiştirmek  için, parmağınızı ekranda aşağıdan yukarıya veya yukarıdan aşağıya kaydırmanız yeterlidir; bu şekilde görüntüyü aydınlatabilir veya koyulaştırabilirsiniz. Fotoğrafı çekildikten sonra da bu işlemi, Fotoğraflar uygulamasında yapabilir fotoğrafın ışık, renk ve diğer ayarlarını düzenleyebilir,  değiştirebilirsiniz. Buradaki amaç, daha fazla ayrıntı için bir ayar simgesi sağlamaktır. Pozlamayı 0,3’lük artışlarla -2’den +2’ye değiştirmek bu ayar düzeneği ile mümkündür. 

Zoom veya yakınlaştırmayı kullanmak;

Fotoğrafınızı çekmeden önce parmaklarınızı ekranda açarak yakınlaştırma sağlayabilirsiniz. Yakınlaştırmayı aşırı kullanmamaya dikkat edin. Gerçekten de yakınlaştırma ne kadar fazla olursa, fotoğrafların kalitesi de o kadar düşer. Aynı şekilde video çekerken de  yakınlaştırma yapmak mümkündür. Ekranın alt kısmındaki küçük rakam üzerine basabilir ve parmağınızı yana kaydırırsanız ekranda dereceli bir ayarlama düzeneğinin belirdiğini  göreceksiniz. Bu kaydırıcı  yakınlaştırmanın gücünü ayarlamanıza ve fotoğrafın hangi lensle çekileceğini görmenize olanak tanır.

Panaroma;

Panaroma modu güzel manzaraları ölümsüzleştirmek için hoş bir seçenektir. Kamerada panaroma seçeneğine gidin. Görüntüyü kaydetmeye başlamak için deklanşöre basmanız ve sarı çizgiyi takip ederken iPhone’u yavaşça hareket ettirmeniz gerekir. Panorama çekiminiz tamamlandıktan sonra tek yapmanız gereken deklanşöre tekrar basmak. Ayrıca, beyaz oka dokunarak panoramanın yönünü tersine çevirmek mümkündür. Panorama sadece iPhone’unuzu portre  formatında yani dikey tutarak çekilebilmektedir. iPhone’u yatay yani manzara formatı tutuşu ile tutarak panaroma çekmek mümkün değildir.

 

 

Geniş açı kullanımı;

Üç mercekle (lens) donatılmış iPhone’larda  lenslerden biri, ultra geniş açıdan yararlanma imkanı sunuyor. Bu lensin kendina ait bir sensörü vardır. Adından da anlaşılacağı gibi, geniş açının keyfini çıkarmanızı sağlar. Aslında fotoğraf çekmek için yeterli mesafeniz olmadığında da geriye gitmeye çalışmaya da gerek yok. Ultra geniş açı modunu kullanmak için, ekranın alt kısmında deklanşör düğmesinin hemen üstünde bulunan 0,5x düğmesine basmanız yeterlidir. 0,5x düğmesinde soldan sağa yanal bir hareketle görüş açısına ince ayar yapabilirsiniz. 0,9x’in ötesine geçtiğinizde diğer ana sensör devreye girer.

 

Gece çekim modu;

Yeni iPhone’larda (iPhone 11’den itibaren) doğal ışık olmadığında daha iyi fotoğraflar çekmek için bir mod var. Bu işlev, ışık yetersiz olduğunda otomatik olarak devreye girer ve  paraziti/noise/grenleri azaltarak fotoğrafı büyük ölçüde iyileştirmeyi amaçlar. iPhone bir tripod üzerine kurulduğunda, gerekirse, mümkün olan en iyi görüntüyü almak için 30 saniyeye kadar uzun pozlama yapabilir.  iPhone’u elinizde tutarsanız, bulanık bir görüntü olmaması için fotoğrafı birkaç saniye içinde çeker. Yarım ay simgesine basarak aktivasyonunu zorlama seçeneğine sahipsiniz.

 

Uzun pozlama;

iPhone uzun pozlamalı fotoğraflar çekmenize izin veriyor. Bu teknik sensörü birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar uzunca bir süre boyunca açık bırakarak fotoğraf çekmeyi amaçlayan bir tekniktir. Bu şekilde, çekiminizi daha dinamik hale getirebilirsiniz yani hareketli öğeleri bulanıklaştırarak farklı bir duygu yaratabilirsiniz. Bu özellik ayrıca düşük ışıkta kaliteli fotoğraflar çekmenize olanak tanır. Elbette görüntünüzün bulanık olmaması için çekim sırasında iPhone’un hareket etmemesi gerekiyor. Bu nedenle bir akıllı telefon için küçük ve ucuz bir tripoda yatırım yapmanız gerekecek. İyi sonuç elde etmek için, bu tür çekimler için yapılmış bir uygulamayı indirmek en akıllıcasıdır. Slow Shutter Cam adlı aplikasyon çok iyi sonuç vermektedir. Bir süre uzun pozlama çekerek tecrübe kazanmanızda yarar olabilir. Uygun bir yer bulun, iPhone’u üç ayak üzerine koyun, uygulamayı açın ve pozlama süresini seçin. Pratik yapmak için örneğin ışık izlerinin, su hareketlerinin ve hatta bulutların fotoğraflarını çekebilirsiniz. Son olarak, pozlama süresi ne kadar uzun olursa, lensin o kadar fazla ışık yakalayacağını ve aydınlık çıkacağını unutmayın. iPhone’un gece modu ile 30 saniyeye varan pozlama sürelerinden yararlanmak mümkün. Bu teknik, gece fotoğrafçılığı gibi bazı fotoğraf türleri için gerekli ve yeterli  olabilir.

Portre modu;

Arka tarafında en az iki sensör bulunan iPhone’larda bulunan portre modu, güzel fotoğraflar çekmenizi sağlar. Bu iki lens de kişiyi keskin ve arka planı bulanık hale getirmek için ön planı ve arka planı üç boyutlu analiz eder. Bokeh efekti olarak da adlandırılan bu fotoğraf tekniği, kişiyi vurgulayıp alan derinliğinden yararlanarak mükemmel portreler çekmeyi amaçlar. iPhone’da her şey otomatik olduğundan, kullanımı çok kolaydır. Konunuzdan uzaktaysanız, kamera sizden daha yakına gitmenizi ister.  iPhone portre modu size altı efekt sunar: doğal aydınlatma, stüdyo aydınlatması, kontur aydınlatması, sahne aydınlatması, mono sahne aydınlatması ve mono high key aydınlatması. Mod seçildikten sonra tek yapmanız gereken deklanşöre basmaktır. Çektiğiniz portrede  daha sonra da efekti değiştirebilirsiniz.

   

Video çekimi;

iPhone ile video çekmek, fotoğraf çekmek kadar kolaydır. Video moduna girdikten sonra kayda başlamak için kırmızı düğmeye basmanız yeterlidir. Videonun süresi ekranın üst kısmında görüntülenir, istediğiniz zaman kırmızı düğmeye ikinci kez dokunarak kaydı durdurabilirsiniz. Video sırasında yakınlaştırma seçeneğiniz vardır. iPhone 6S’ten sonraki tüm yeni iPhone’larda bugün mevcut olan en yüksek çözünürlük olan 4K kalitesinde çekim yapabilirsiniz. Ekranın sağ üst köşesinde kaliteyi ve saniyedeki kare sayısını değiştirme seçeneğine de sahip olduğunuzu unutmayın. 

 

Hızlandırılmış çekim;

Ekranın alt tarafında ve en solunda “Hızlandırılmış” yani hızlı çekim işlevini bulacaksınız. Bu modda iPhone, bir sahnenin hızlandırılmış fotoğraflarını çeker ve çekimlerinizi hızlı bir videoya dönüştürür. Buna zaman atlamalı veya time lapse denir. Bu işlev, örneğin  gün batımını çekerken çok faydalıdır. iPhone’un sabit kalması için bir tripoda koymanız önerilir.  Hareket halindeyken de Hızlı Çekim modunda “video çekebilirsiniz”, ama çok ani bir hareket yapmamaya dikkat edin.  Tüm hızlandırılmış çekimler daha sonra fotoğraflar uygulamasında özel bir albümde gruplandırılmaktadır.  

Video çekerken aynı zamanda fotoğraf çekmek;

Video çekerken ekranın sağ alt köşesinde küçük yuvarlak bir düğme görürsünüz. Bu düğmeye dokunarak, video çekimini hiç durdurmadan bir görüntü yakalayabilirsiniz. Bu görüntü, fotoğraf albümünde saklanır. Bu fotoğrafın kalitesi normal bir çekim sırasındaki kadar iyi olmayacaktır. Bu işlev bir anıyı “o anda durdurmaya” yarar. Ayrıca ana kameranın yanı sıra ön kamera ile birlikte de kullanılabilir. Ağır çekim modunu kullanırken  fotoğraf çekmek de mümkündür. Ancak, hızlandırılmış video çekerken bu işlev çalışmaz.

 

Yavaşlatılmış veya ağır çekim  video çekmek;

Başlamadan önce  “Ağır çekim” işlevini seçin. Bunun için parmağınızı ekranda soldan sağa kaydırarak erişilebilir, değişik çekim modları arasında dolaşabilirsiniz. Ağır çekim, video ve hızlandırılmış modlar arasında bulunur. Kırmızı düğmeye basarak kaydı başlatabilirsiniz. Videoyu bitirmek için tekrar kırmızı kayıt düğmesine dokunun. Ağır çekim modu, normalde saniyede 30 kareye karşı 120 veya 240 kare/saniyede 1080p’ye kadar filme izin verir. Kayıt bittiğinde, ne zaman yavaşlayacağınızı seçme seçeneğiniz vardır. Bunu yapmak için fotoğraf albümüne gitmeniz ve ardından videonun altında bulunan iki beyaz çubukla oynamanız gerekiyor. Ayarınızı yaptıktan sonra onaylamayı unutmayın.