Girdi yapan Mehmet Ömür

Yara’mısın?

  Yarasın, Yara’sın; Kelimelerin Ötesinde Bir Anlam Arayışı Her ne kadar linguistik uzmanı olmasam da Türkçe, ilginç bir dildir. Bunu ana dilim olduğundan biliyorum. Sadece kelimelerin değil, kelimeler arasındaki boşlukların, noktaların, virgüllerin ve hatta bir kesme işaretinin bile bir hikâyesi olduğunu da biliyorum. Buna en son bir rakı reklamında şahit oldum yeniden. İsteyen instagramda #rakikalemkagit reel’leri […]

Paris’te 24 Beaubourg; Çağdaş sanatın adresi..

      24 Beaubourg, Paris’in sanat sahnesine katkıda bulunan önemli bir mekân olarak, sanatın farklı disiplinlerini ve ulusları bir araya getirerek, sanatın sınırları aşmaya çalışıp, gözler önüne sermektedir. 24 Beaubourg galerisi Parisin tam da merkezide, 24 Rue Beaubourg 75003 Paris adresinde bulunmaktadır. 24 Beaubourg, çağdaş sanatın önemli  bir çağdaş sanat merkezi olarak öne çıkmaktadır. […]

Göç: İnsanlık Tarihinden Günümüze Bir Yolculuk

          Göçün İzinde: İnsanlık Tarihinden Günümüze Bir Yolculuk Göçler, kamuoyunda genellikle bir tehdit, tehlike ya da kriz bağlamında ele alınır. “İstila”, “girişim”, “yerine geçme”, “dalga”, “boğulma” gibi terimler, göç olgusuna eşlik ederek önyargıları besler. Bu kelimeler, göç eden bireyler hakkında belirli bir imaj inşa ederken, göçün ani ve kitlesel bir fenomen […]

Tarihte ve Sanatta Delilik

Delilik, tarih boyunca insanlığın hem korktuğu hem de anlamaya çalıştığı bir olgu olmuştur. Antik çağlardan modern zamana kadar bu kavram, toplumların kültürel yapılarında ve sanatta önemli bir yer tutmuştur. Sanat, deliliği yalnızca bir bireysel rahatsızlık ya da trajedi olarak değil, insan doğasının ve toplumsal dinamiklerin aynası olarak ele almıştır. Bu ilişki, insanın karanlık yönlerine ışık […]

Deliliğe Övğü, Erasmus..

Louvre müzesinde ‘Sanatta Deli’ adlı yeni sergi beni bu konuda iki yazı yazmaya itti. Birincisi Hümanist filozof Erasmus’un dostu Thomas More’u eğlendirmek için bir haftada yazdığı ‘Deliliğe Övgü’nün değerlendirmesi olacak. Ardından Tarihte deliliği ve sanatta deliliğin yerini  yazacağım.  Deliriyor muyum? diye de sormayacağım. Zaten Açık Tımarhanede yaşayıp duruyoruz.   Erasmus’un Deliliğe Övgüsü   Desiderius Erasmus’un […]

ARTE POVERA: Pinault Collection’da Çağdaş Sanatın Köklerine Yolculuk

Çağdaş sanat dünyasında bir mihenk taşı olarak kabul edilen Arte Povera, 9 Ekim 2024 – 20 Ocak 2025 tarihleri arasında Bourse de Commerce – Pinault Collection’da sergilenen kapsamlı bir retrospektif ile yeniden hayat buluyor. Carolyn Christov-Bakargiev’in küratörlüğünde gerçekleşen sergi, bu devrimci sanat akımının İtalyan kökenlerini, hem uluslararası hem de modern çağdaki etkilerini anlamaya davet ediyor. […]

Lezzetin Derin Hafızası…

  LEZZETİN DERİN HAFIZASI   Şarap… Sadece bir içecek değil, bir semboller bütünü. Tarihin, inancın ve toplumsal kodların sessizce harmanlandığı bu büyülü sıvı, daha kadehe bile dokunmadan bir öykü fısıldar insana. Onu tatmak, yalnızca bir lezzeti deneyimlemek değil, geçmişin izlerini bugüne taşıyan duyusal bir yolculuğa çıkmaktır. Şarap, kokusuyla hafızanın en derin katmanlarını uyandırır. Ezilmiş çileğin […]

Yaşam Mühendisi….

          Bu haftaya farklı bir yazıyla başlamak istedim. Blogumun adı Hayata dair şeyler. Dolayısı ile kafama takılan çeşitli konular hakkında yazıyorum. Bu kez Paris’te yaşayan Saint Joseph’ten benden bir sınıf küçük Ali Aktoğu’yu ve onun yaşama bakış açısını yazmak istedim. Sadece Atom mühendisi değil aynı zamanda nasıl  Yaşam mühendisi olduğunu anlatmaya […]

Beaujolais Nouveau (Yeni Beaujolais) Kasımın üçüncü perşembesi çıkar… Bu yıl 21 Kasım…

Beaujolais bölgesi , Fransa’nın doğusunda, Rhône-Alpes bölgesinin kuzeyinde yer alan ve Lyon ile Mâcon arasında uzanan bir şarap bölgesidir. Coğrafi olarak, Saône Nehri’nin doğusunda, Massif Central diye bilinen bölgenin doğu eteklerinde konumlanmıştır. Beaujolais bölgesi, özellikle kasım ayında piyasaya sürülen ve her yıl dünya çapında heyecanla beklenen “Beaujolais Nouveau” şarabıyla ünlüdür. Bu bölge, yumuşak, meyvemsi kırmızı […]

Edebiyatta Yalnızlık

    Edebiyatta yalnızlık, hepimizin hayatımızda bir noktada hissettiği o tanıdık, sessiz sızıya dokunan zamansız ve evrensel bir temadır: Kimi zaman dünyadan kopmuş, kendimizi anlam arayışı içinde kaybolmuş ya da etrafımız insanlarla doluyken bile tamamen yalnız hissederiz. Yazarlar bu yalnızlık hissini hem bilindik hem de şaşırtıcı yerlerde, birbirinden farklı karakterler aracılığıyla anlatmışlardır—adada mahsur kalanlar (Robinson […]