Girdi yapan Mehmet Ömür

Makine, fotoğrafı anlamamıza ne kadar yardım eder?

Olayı temelinden alırsak fotoğraf çekmek için makineye ihtiyaç yoktur. Bir Coca Cola teneke kutusu bu işi görür. Bugün fotoğraf makinesi olarak tasarlanmamış iPad de fotoğraf çekiyor. Bu nedenlerden fotoğraf makinesinin yeniden tanımlanması gerekiyor. Eğer fotoğraf teknolojiyse, bu tanım yapılmalıdır. Deklanşör şart mıdır? Hassas katman nerede durmalı, hangi maddeden olmalıdır? gibi yüzlerce soruya cevap bulunmalıdır. Oysa […]

Marc Riboud’nun ardından…

“Fotoğraf, dünyayı değiştiremez, dünyayı gösterebilir” “Fotoğraf meslekten çok bir tutku olmuştur benim için, saplantıya yakın bir tutku”  Marc Riboud     Paris Modern art Museum 2016’ın son günlerinde, Vietnam savaşı protestoları sırasında askerlere çiçek uzatan kız (la Jeune fille à la fleur , 1967) ve Eiffel Kulesi Boyacısı gibi ikonik fotoğraflarla tanınan Fransız fotoğrafçı Marc Riboud’un retrospektif sergisine […]

“Şu Şunu öldürecek” veya öldürdü…

‘Notre-Dame’ın Kamburu’ Victor Hugo’nun1831 yılında yayınlanan ve Fransa’da krallık döneminin karanlık günlerinden kesitler sunan romanıdır. Hugo, Paris’in ünlü katedrali Notre-Dame’ın başrahibi Claude Frollo’yu kral XI Louis ile sohbete sokar. Bu sohbette, Frollo efkarlı bir şekilde bakışlarını önündeki kitaptan kiliseye çevirir ve şöyle der:”Ceci tuera cela ” yani “Bu, onu öldürecek.” Hugo, 1482 yılına yerleştirdiği bu […]

‘Kalkma Kalkışma-Soulevements-Uprisings’

15 Ocak 2017’ye kadar Paris Musee de Jeu de Paume’da sürecek olan fotoğraf sergisinin adı bu. Felsefi bir kavramdan yola çıkılarak, bir dizi fotoğrafın ve çeşitli sanat eserleriyle belgelerin toparlanması ile oluşturulmuş bir sergi. Sanat tarihçisi Georges Didi-Huberman yönetiminde hazırlanan sergide, ‘kalkma kalkışma’ kavramının çeşitli yönleri çok güçlü görsellerle izleyici ile buluşturuluyor. Hareketsizliği harekete geçiren […]

Şarabın Dansı

Merak etmeyin. Tom Robins’in yazdığı ‘Pancarın Dansı’ romanı gibi kurgu bir yazı değil okuyacağınız. Şarapla dans arasında mevcut olan yakın ilişkilerden bahsetmek istiyorum. ‘Şarap da dans edermiymiş?’ demeyin lütfen! Şarap daha ilk başından oynamaya başlar. Fıçıda veya tank içinde fermante olurken zıp zıp zıplar. Yeter ki siz defi gösterin… Hemen oyuna girer. Biliyorsunuz şarap çok […]

Brassai-Graffiti

“Paris gece hayatında beni kendine hayran bırakan şeyleri görüntüye çevirme arzusu beni fotoğrafçı yaptı” Brassai Hayatta anlam var mı diye düşünürsünüz bazen, ama birileri çıkar hayatınızın anlamlı olduğunu anlarsınız! Brassai Önce Henri Cartier Bresson’un talihsiz arkadaşı İzis’i yazdık, sonra sokağın şairi Willy Ronis’i, ardından da ünlü Hotel de Ville’deki öpüşme fotoğrafı “Le Baiser” nin fotoğrafçısı […]

Radikal Göz

Fotoğraf üzerine düşünmeyen fotoğrafçının fotoğrafını, fotoğraf makinesi çeker .. Mehmet Ömür İki günlük Londra seyahatinde iki sergi gezme fırsatı buldum. Bir tanesi Sir Elton John’un fotoğraf koleksiyonu idi Diğeri 1940-1970 yıllarında New York’ta gelişen abstre ekspresyonizm akımına dair bir sergiydi Bu sergide de fotoğraf sanatı bir biçimde yer alıyordu. Sir Elton John’un sergisinin adı “Radikal göz”.. […]

2014 Paris-Photo; Dünyanın fotoğraf festivali

Fotoğraf dünyası nereye gidiyor? Fotoğraf objeye mi dönüşüyor? Doğrudan fotoğraf ölüyor mu? Bu ve benzeri soruları aklımıza getiren 18. Paris Fotoğraf Ayı (Paris Photo) (Paris Foto Fuarı) etkinliği oldu. Takip edebildiğim kadarıyla Türkiye’den Şükran Moral’la Zimmerman Galeri, Yusuf Sevinçli, Silva Bingaz ve A4 Ofset Matbaacılığı festivalde bu yıl boy gösterdiler. Bu muhteşem fotoğraf festivali için […]

CURNONSKY’NİN ‘5 BÜYÜĞÜ’NÜN İZİNDE

Curnonsky arkadaşı doktor André Robine ile CURNONSKY’NİN ‘5 BÜYÜĞÜ’NÜN İZİNDE 100 yıl kadar önce gastronomlar, yani yeme içme uzmanlarının ‘prens’i Fransız Maurice Edmond Saillant, Sorbonne Üniversitesi edebiyat bölümünü bitirip ‘La vie Parisienne’ adlı dergide yazmaya başladı. Edebiyat düşkünlüğünü kendisine sürekli hikayeler okuyan anneannesinden almıştı. Yazılarının sonuna Latince “Neden olmasın?” anlamında ‘Cur Non?’ diye imza atmaktaydı. O […]

Eurotunnel, Eurostar… 20 yıl geçti aradan…

30’lu yaşlar… Paris hastanelerinde doktorluk yapıldığı, yaşamın heyecan dolu, Manş Denizinin de göze okyanus kadar büyük geldiği yıllar. 1984 yılının bir akşam üzeri Paris’ten otobüse biniyoruz. Hafta sonunu Londra’da geçirmek üzere olmanın neşesi var üzerimizde. Öğrencilik halleri uçağa binmemize izin vermiyor. Otobüs akşam Pas de Calais’ye varıyor. Howercraft denilen hızlı arabalı vapura bineceğiz. Gözümüze büyük ve […]