Orta Çağ avrupasında DİL
Orta Çağ Avrupası’nda Dil ve Yazı
Orta Çağ Avrupası’nın Dilin Durumu:
Orta Çağ Avrupası, dilsel olarak Roma’nın devamıydı. Ancak, standart bir Latince yoktu. Roma’nın çöküşünden sonra dil açısında bir karmaşa yaşandı. Yeni hükümetler ve halklar arasında dilde bir anlaşma gerekiyordu.
Cermen Dilleri: Cermen dilleri birbirine benziyordu. Franklar, Galya’ya geldiklerinde Latince konuşan Roma vatandaşlarıyla karşılaştılar. Frank dilini konuşmak soyluluğun bir göstergesiydi.
Dilin Toplumsal Rolü: 12.-13. yüzyıllarda dil, ulusal ya da etnik kimlikle özdeşleşmeye başladı. Yabancı diller genellikle pratik kullanım için öğrenildi.
Latince Kullanımı: Latince, Orta Çağ boyunca eğitimli sınıfların ve kilisenin diliydi. Ancak, Latince öğrenmek zordu ve birçok kral ya da soylu bu dili tam anlamıyla bilmiyordu.
Orta Çağ Latincesi: Orta Çağ Latincesi, klasik Latince’den farklıydı. Farklı telaffuzlar, çekimler ve yapılar vardı.
Yerel Dillerin Yükselişi: Yerel diller, 10. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar aşamalı olarak resmi yazı diline dönüştü. Bu süreç, bölgeden bölgeye değişiklik gösterdi.
Orta Çağ Avrupası’nda dil öğrenimi için gramer kitapları yazılmıştır. Geç Antik dönemden günümüze Latince gramer kitapları gelmiştir. Orta Çağ’da, Latince konuşmayanlara bu dili öğretmek için didaktik eserler yazılmıştır. Aelius Donatus’un “Ars minor” adlı eseri dönemin en etkili gramer kitabıydı. Priscianus ise Konstantinopolis’te öğretmen olarak gramer üzerine eserler yazmıştır.
Yerel dillerde yazılan gramer kitapları da bulunmaktadır. Latince’nin yanı sıra, yerel dillerde de gramer kitapları yazılmıştır. Özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya’da yerel dillerde gramer kitapları yazılmıştır.
Geç Orta Çağ’da, üniversitelerin kurulmasıyla gramer çalışmaları artmıştır. Bu dönemde yazılan gramer kitapları, önceki dönemlerden farklı olarak, daha çok nazım ve düzyazı şeklinde yazılmıştır.
Geç Orta Çağ’da yazılan gramer kitaplarının amacı, Latince kutsal metinlerin anlaşılmasını artırmak ve pagan unsurlar barındıran eski gramer kitaplarını Hıristiyanlaştırmaktı.
Karolenj Rönesansı öncesinde, Batı Avrupa’da yazı kullanımı azalmıştır. Bu dönemde yazı kullanımı, önceki dönemlere göre daha sınırlıydı ve yazılı belgeler genellikle kısa notlar ya da listeler şeklindeydi.
Orta Çağ Avrupası’nda yerel dillerde yazılan gramer kitapları, genellikle çift dilli olarak yazılmıştır: Latince ve ilgili yerel dil. İngiltere’de 7. yüzyıldan itibaren çift dilli gramer kitapları ve sözlükler yazılmaya başlanmıştır. 9. yüzyılın sonlarında, Kral Alfred, Hıristiyan metinlerinin yerel dile çevrilmesini teşvik etmiştir. Erken Orta Çağ’da Britanya’da oluşan Bretonca’nın en eski örnekleri, 9. yüzyıla ait sözlüklerdir. İrlandaca, 13. yüzyılda birçok gramer kitabına ev sahipliği yapmıştır. Fransa’da 13. yüzyılın ortalarından itibaren Fransızca gramer kitapları yazılmıştır. İngilizce konuşanlara Fransızca öğretmek için kullanılan ilk materyaller de bu döneme aittir. Almanca’nın ilk sistematik gramer kitapları 15. yüzyılın sonlarında görülmüştür, ancak yerel dildeki yansımanın daha erken dönemde sözlük formunda eserlerde olduğu düşünülmektedir.
Geç Orta Çağ’da, üniversitelerin kurulmasıyla gramer eğitimi önem kazanmıştır. Bu dönemde, Avrupa’daki bilim adamları, Yunan felsefi kaynaklarına erişim sağlamışlardır. Villa-Deili Alexander’ın “Doctrinale” adlı eseri, bu dönemin popüler gramer kitaplarından biridir. St. Victorlu Hugh’un “De grammatica” adlı eseri, sözdizimi konusunda yazılmış en eski gramer kitaplarından biridir.
Geç Orta Çağ’da yazılan gramer kitaplarının amacı, Latince kutsal metinlerin anlaşılmasını kolaylaştırmak ve pagan unsurlar barındıran eski gramer kitaplarını Hıristiyanlaştırmaktı. Bu dönemde, kilise, yazılı metinleri koruma ve edebi eğitimi sürdürme görevlerini üstlenmiştir. Gramer eğitimi dört kısımdan oluşmaktaydı: okuma, yorumlama, düzeltme ve eleştirme.
Karolenj Rönesansı öncesinde, Batı Avrupa’da birçok farklı yazım stili vardı. 750 yılına kadar yazı kullanımı azalmıştır. Bu dönemde, yazılı belgeler genellikle kısa notlar veya listeler şeklindeydi.
Not: Bu yazı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Genç’in, Akademik Tarih adlı akademik tarih platformunda 21 mart 2022 de yayınladığı Orta Çağ Avrupasında Dil ve Yazı adlı makalesinden yararlanılarak hazırlanmıştır.