BGB Film Okumaları; Ken Loach, Kerkenez” (Özgün adı: Kes)

Aşağıdaki yazı Bakma ve Görme Biçimleri çevrimiçi atölyenin YouTube  kanalında 25 Ekim 2023 tarihinde yayınlanan Gönül Özden tarafından sunum yapılan videoda “Uçtu uçtu, Kerkenez” uçtu filmi ele alınmaktadır

Video, Ken Loach’un 1969 yapımı “Kerkenez” (Özgün adı: Kes) adlı filmi üzerine bir tartışma ve inceleme içeriyor.
BGB yöneticisi Caner Fidaner, Ken Loach’un filmlerinin toplumsal, psikolojik ve felsefi katmanları üzerine değiniyor. Ken Loach’un filmlerinin toplumsal katmanı öne çıkardığını ve bireyin seçimlerinin toplumsal yapı içerisinde nasıl etkilediğini vurguluyor.
Gönül Özden, Ken Loach’un filmlerinin ve özellikle “Kerkenez” filminin toplumsal ve bireysel dinamikleri nasıl işlediğini tartışıyor.
Video, filmi ve yönetmeni tanıtmakla birlikte, filmdeki karakterlerin ve olayların toplumsal ve bireysel etkilerini derinlemesine incelemeye çalışıyor.
“Kerkenez” filmi, bir erkek çocuğun yaşamını ve onunla ilişkilendirilen bir yırtıcı kuş olan kerkenezle olan ilişkisini konu alıyor.
Film, Barry Hines’ın yazdığı bir romandan uyarlanmıştır. Bu roman, yazarın kendi yaşamından esinlenerek yazılmış olabilir.
Ken Loach, Oxford Üniversitesi’nde hukuk okumuş bir yönetmendir. Kendisini anti-stalinist bir sosyalist olarak tanımlar. Loach, sosyalist kimliğiyle bilinir ve yaşamında da bu inançlarına sadık kalmıştır.
Ken Loach’un birçok filmi, toplumsal ve bireysel dinamikleri işler. Bu filmler arasında “Ülke ve Özgürlük”, “Duygudan da Öte”, “Özgürlük Rüzgarı”, “Thein de Shakes the Barley”, “Looking for Eric”, “Meleklerin Payı”, “Ben Daniel Blake” ve “The Old Meşe Ağacı” gibi eserler bulunmaktadır.
Bu filmler, toplumsal sorunlara, bireysel çatışmalara, aşka, ayrımcılığa, bürokrasiye, emeklilik mücadelesine, göçmenlere ve birçok farklı konuya değinir.
Ken Loach, filmlerinde gerçek yaşamdan sahneleri ve hikayeleri kullanarak izleyiciye aktarır. Bu nedenle, filmleri toplumsal gerçekçilikle öne çıkar.
Caner Fidaner, Ken Loach’un filmlerinin toplumsal ve bireysel etkilerini derinlemesine inceler

Ken Loach, filmlerinde gerçek yaşamdan sahneleri ve hikayeleri kullanarak izleyiciye aktarır. Bu nedenle, filmleri toplumsal gerçekçilikle öne çıkar.
Loach, İngiltere’de 1950’lerin sonu ve 1960’ların başında ortaya çıkan “mutfak lavabosu gerçekçiliği” (Kitchen Sink Realism) akımından etkilenmiştir. Bu akım, işçi sınıfının yaşamını, dar şartları ve günlük yaşamın zorluklarını ele alır.
Britanya’da I. Dünya Savaşı sonrası işçi sınıfının güçlenmesi, sanata da yansımıştır. Bu dönemde, işçi sınıfının yaşamını ele alan sanat eserleri ortaya çıkmıştır.
Ken Loach, İtalyan Yeni Gerçekçilik ve Fransız Yeni Dalga sinema hareketlerinden de etkilenmiştir. Bu hareketler, gerçekçilik ve bireyin yaşamını ele alma konularında önemli bir yere sahiptir.
Loach, filmlerinde toplumsal sorunlara, bireysel çatışmalara, aşka, ayrımcılığa, bürokrasiye ve birçok farklı konuya değinir. Bu filmler, toplumsal ve bireysel dinamikleri işler.

Billy Casper, İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde bir maden kasabasında yaşayan 15 yaşında bir ergendir. Ailesi içerisinde ilgisiz bir anne ve zorbalık yapan bir abiyle birlikte yaşamaktadır. Babası aileyi terk etmiştir.
Billy, okulda öğretmenler ve müdür tarafından aşağılanmakta ve kötü muamele görmektedir. Ayrıca, ailesinin mali durumu nedeniyle gazete dağıtıcılığı yaparak harçlık kazanmaya çalışmaktadır.
Billy’nin karakteri, toplumsal baskılar ve zorluklarla başa çıkmaya çalışan, ancak aynı zamanda asi ve umursamaz bir yapıya sahip bir genç olarak tasvir edilmektedir.
Filmde, Billy’nin doğaya ve hayvanlara olan ilgisi öne çıkarılmaktadır. Özellikle vahşi hayvanlara olan ilgisi ve onları besleyip doğaya geri bırakması, karakterinin doğa ile olan bağını göstermektedir.
Billy, kerkenez adlı bir yırtıcı kuşu beslemekte ve onunla özel bir bağ kurmaktadır. Bu kuş, filmde önemli bir rol oynamaktadır.
Film, Billy’nin mevcut sistemin hegemonik baskısı altında nasıl bir yaşam sürdüğünü ve bu baskılara karşı nasıl mücadele ettiğini göstermektedir.

Billy Casper, mevcut toplumsal ve ekonomik yapı içerisinde kendi özgün yeteneklerini ve ilgi alanlarını sürdürebilmek için mücadele ediyor. Ancak bu yapı, ona istemediği bir hayatı dayatıyor: madende çalışmak ya da matematik gibi ilgisiz olduğu konularda eğitim almak.
Filmde, bireyin toplumsal ve ekonomik baskılar altında nasıl sıkıştırıldığını ve bu baskılara karşı nasıl bir direnç gösterdiğini gösteriliyor.
Billy’nin evde ve okulda yaşadığı zorluklar, toplumdaki tahakküm ilişkilerinin bir yansıması olarak gösteriliyor.
Film, ideolojik bir film eleştirisine tabi tutulduğunda, estetik, sosyoekonomik ve tarihsel boyutlarıyla değerlendirilmelidir. Bu, filmi daha geniş bir perspektiften değerlendirmeyi ve mevcut toplumsal yapı içerisinde nerede konumlandığını anlamayı sağlar.
Filmde, bireyin toplumsal yapı içerisinde nasıl sıkıştırıldığını, bu yapıya nasıl direndiğini ve bu direncin sonuçlarını göstermektedir.

Devletin toplumu yönlendirme mekanizmaları üzerine bir tartışma başlatılıyor. Devletin iki ana aygıtı olduğu belirtiliyor: İdeolojik aygıtlar ve baskı aygıtları.
İdeolojik aygıtlar, toplumun yaşam içerisindeki tüm kurumları kapsıyor: dini kurumlar, okullar, aile, siyasi partiler, medya, sendikalar vb.
Baskı aygıtları ise devletin karar mekanizmalarını ifade ediyor: hükümetler, idare, ordu, polis, mahkemeler, hapishaneler vb.
Bu aygıtlar aracılığıyla toplum üzerinde bir hegemonya oluşturuluyor ve bu hegemonya ile toplum yönlendiriliyor.
Filmde de bu aygıtların etkilerini görmek mümkün. Özellikle okul ve maden işçiliği gibi kurumların, bireylerin hayatları üzerindeki etkileri vurgulanıyor.
Gramsci’nin bu konudaki görüşleri de tartışmaya dahil ediliyor. Gramsci, kurumsal özelliklerin politik yapılar içerisinde bir kez daha kurgulandığını ve bu kurgulamanın bireylerin düşünme yapısını ve seçim kabiliyetlerini etkilediğini belirtiyor.
1960’ların işçi sınıfı anlayışı ve bu anlayışa bağlı sosyal tabakalaşma üzerine sosyolojik çalışmaların evrimi tartışılıyor. 1970’lerden sonraki dönemde birey olmanın farkındalığının arttığına dikkat çekiliyor.
Ken Loach’un sinemasında en temel hedef, gerçeğe yaklaşmak ve mümkün olduğu kadar gerçeği sergilemektir. Filmlerini açık ve doğru bir şekilde çekmeye çalışır. Gizli anlamlar ya da farklı düşünceler aramak yerine, izleyiciye doğrudan gerçekliği sunar.
Loach, izleyicinin filmdeki sahneleri, olayları ya da yapıları tanımasını ve “Ben bunu biliyorum” ya da “Ben bunu yaşadım” demesini istiyor. Bu, izleyicinin filmle birebir bağlantı kurmasını sağlar.
Özellikle İngiltere’deki maden kazaları, işçi sınıfının zorlukları ve toplumsal baskılar konusunda yapılan örneklemeler, izleyicinin gerçek yaşamla bağlantı kurmasını sağlar.
Loach’un filmleri, izleyicinin kendi yaşamındaki olaylarla, tarihle ve sosyal yapıyla bağlantı kurmasını sağlar. Bu, izleyicinin filmi daha derinlemesine anlamasına ve empati kurmasına olanak tanır.
Filmde, İngiltere’deki toplumsal yapı, işçi sınıfının yaşadığı zorluklar ve bu zorluklara karşı gösterilen direnç detaylı bir şekilde ele alınıyor.
Ken Loach, filmlerinde toplumsal gerçekçiliği ön plana çıkararak, izleyiciye gerçek yaşamın bir yansımasını sunar.

İdeoloji, bireylerin düşünce yapısını ve davranışlarını etkileyen bir kavramdır. Ancak ideoloji, bireyler arasında farklılık gösterebilir. Örneğin, sosyalizm kavramı her birey için farklı anlamlar taşıyabilir.
Ken Loach’un filmlerinde ideoloji, bireyin toplumsal yapı içerisindeki yerini ve bu yapıya nasıl tepki verdiğini göstermek için kullanılır.
Ergenlik dönemi, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir. Bu dönemde birey, toplumsal yapıya karşı nasıl bir direnç gösterdiğini ve bu direncin sonuçlarını göstermektedir.
Filmde, ergenlik dönemindeki bir bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiği ve bu tepkinin sonuçlarını göstermektedir.
Ken Loach, filmlerinde bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini ve bu tepkinin sonuçlarını göstermek için ergenlik dönemini seçmiştir. Bu dönem, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir.

İdeoloji, bireylerin düşünce yapısını ve davranışlarını etkileyen bir kavramdır. Ancak ideoloji, bireyler arasında farklılık gösterebilir. Örneğin, sosyalizm kavramı her birey için farklı anlamlar taşıyabilir.
Ken Loach’un filmlerinde ideoloji, bireyin toplumsal yapı içerisindeki yerini ve bu yapıya nasıl tepki verdiğini göstermek için kullanılır.
Ergenlik dönemi, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir. Bu dönemde birey, toplumsal yapıya karşı nasıl bir direnç gösterdiğini ve bu direncin sonuçlarını göstermektedir.
Ken Loach, filmlerinde bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini ve bu tepkinin sonuçlarını göstermek için ergenlik dönemini seçmiştir. Bu dönem, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir.
İdeoloji, bireylerin düşünce yapısını ve davranışlarını etkileyen bir kavramdır. Ancak ideoloji, bireyler arasında farklılık gösterebilir. Örneğin, sosyalizm kavramı her birey için farklı anlamlar taşıyabilir.
Ken Loach’un filmlerinde ideoloji, bireyin toplumsal yapı içerisindeki yerini ve bu yapıya nasıl tepki verdiğini göstermek için kullanılır.
Ergenlik dönemi, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir. Bu dönemde birey, toplumsal yapıya karşı nasıl bir direnç gösterdiğini ve bu direncin sonuçlarını göstermektedir.
Ken Loach, filmlerinde bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini ve bu tepkinin sonuçlarını göstermek için ergenlik dönemini seçmiştir. Bu dönem, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir.

İdeoloji, bireylerin düşünce yapısını ve davranışlarını etkileyen bir kavramdır. Bu kavram, bireyler arasında farklılık gösterebilir. Örneğin, sosyalizm kavramı her birey için farklı anlamlar taşıyabilir.
Ken Loach’un filmlerinde ideoloji, bireyin toplumsal yapı içerisindeki yerini ve bu yapıya nasıl tepki verdiğini göstermek için kullanılır.
Ergenlik dönemi, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir. Bu dönemde birey, toplumsal yapıya karşı nasıl bir direnç gösterdiğini ve bu direncin sonuçlarını göstermektedir.
Ken Loach, filmlerinde bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini ve bu tepkinin sonuçlarını göstermek için ergenlik dönemini seçmiştir.
İdeoloji, bireylerin düşünce yapısını ve davranışlarını etkileyen bir kavramdır. Ancak ideoloji, bireyler arasında farklılık gösterebilir. Örneğin, sosyalizm kavramı her birey için farklı anlamlar taşıyabilir.
Ken Loach’un filmlerinde ideoloji, bireyin toplumsal yapı içerisindeki yerini ve bu yapıya nasıl tepki verdiğini göstermek için kullanılır.
Ergenlik dönemi, bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini anlamak için önemli bir dönemdir. Bu dönemde birey, toplumsal yapıya karşı nasıl bir direnç gösterdiğini ve bu direncin sonuçlarını göstermektedir.
Ken Loach, filmlerinde bireyin toplumsal yapıya karşı nasıl bir tepki gösterdiğini ve bu tepkinin sonuçlarını göstermek için ergenlik dönemini seçmiştir.

Sunumu izlemek isterseniz şu linkten ulaşabilirsiniz;