Sevgili Dostum,
Geçen gün yine aklıma geldin. Bilirsin, şarap üzerine ne zaman bir şeyler okusam, hemen seninle paylaşmak isterim. Bu sefer şarapta aromaların nasıl oluştuğuyla ilgili bazı şeyler okudum ve sana yazmadan duramadım. Biliyorsun, şarap deyince insanın aklına hemen üzüm gelir ama işin aslı, aromalar sadece üzümden gelmiyor, çok daha karmaşık bir süreç var.
Mesela, bir kadeh şarabı burnuna yaklaştırdığında hissettiğin o çiçek, meyve, baharat kokuları var ya, aslında hepsi üzümün toprağa nasıl tutunduğuyla, bağın hangi iklimde yetiştiğiyle ve hatta insanın nasıl bir özen gösterdiğiyle ilgili! Meğer toprağın altındaki minicik mantarlar bile şarabın tadında rol oynuyor. Şaşırdın mı?
Bir örnek vereyim: Loire bölgesinin Pouilly-fumé diye bir şarabı var, Sancerre bölgesinin komuşusu ve o kendine has çakmaktaşı kokusuyla ünlü. Ben de sanıyordum ki, bu koku toprağın içindeki taşlarla ilgili. Oysa olay çok farklı! Toprak, bağa öyle şeyler öğretiyor ki bitki, o taşlı topraktan bir çok molekül alıp o molekülleri yeni koku moleküllerine dönüştürüyor . Yani, şarap sadece meyve değil; toprak, iklim, bağcı ve biraz da sihir var işin içinde.
Bir de şarabın üç farklı aroma ailesi var. Üzümün kendisinden gelen aromalar var mesela, sauvignon blanc’tan gelen o greyfurt veya yeşil elma kokusu gibi. Sonra fermantasyon sırasında ortaya çıkanlar var: Beaujolais nouveau içtiğinde hissettiğin muz kokusunu hatırlarsın belki. Ve bir de şarap yıllandıkça gelen aromalar var; hani o eski, yıllanmış şaraplarda hissettiğimiz deri, toprak veya bazen trüf mantarı gibi kokular…
En çok ilgimi çeken şeylerden biri, insanların şarabın renginden etkilenmesi olur genelde. Mesela bir araştırmaya göre, beyaz şaraba kırmızı boya katıp insanlara sunduklarında çoğunluğun “Bu şarapta kesin kırmızı meyveler var” demişler. Meğer gözlerimiz de burnumuz kadar baskınmış! Şarap içmeden önce gözlerimiz beynimize sinyali veriyor ve aromaları bile ona göre algılıyoruz. İnsan aklı ne ilginç, değil mi?
Kısacası, bir şarap tadımı aslında duyuların hatta bize beynimizin bir oyunu. Tadarken sadece burnumuz değil, dilimizde hissettiğimiz sıcaklık, asitlik ve hatta o şarabın ağzımızda bıraktığı doku hissi bile bu deneyimin parçası.
Ne dersin? Bir gün beraber bir şarap tadımı yapalım mı? Hem bu bilgileri test ederiz hem de güzel vakit geçiririz. Biraz sohbet eder, biraz şarap içeriz. Hem sana anlatacak daha çok şeyim var.
En kısa zamanda görüşmek dileğiyle,
Sevgiler,