“Sessiz ülke; Svalbard…
“Sessiz ülke; Svalbard… “Bir ülkenin portresi”
Svalbar’da ¨Uzak durun sergisi¨
Bu yazıyı kuzey ışıklarını seven bir kişi olarak bu yazıyı yazmak istedim. Bu nedenle kuzey ülkelerini severim. Her ne kadar üç gün boyunca en ufak bir ışık huzmesi görmediğim
Svalbard’ı kaleme almak istedim.
“Svalbard Takım adaları içinde en ömemlisi Spitzbergen Adasıdır”
“Longyearbien şehri baş şehirdir”
•Longyearbyen, Svalbard’ın en büyük ve kuzeyindeki yerleşim merkezlerinden biridir. Sadece Sğitzbergen’in değil tüm bölgenin başkentidir”
“Dünyanın en kuzeyindeki yerleşim yeridir 76,13 N Sıcaklık yazın 5-10°C / kışın 15-20°C”
•Coğrafi konumu: 76.13 Kuzey enlemindedir. Yaz sıcaklıkları 5-10°C, iç kesimlerde 15-20°C olabilir.
“Kasım – Ocak Güneş yoktur / Nisan – Ağustos: gece yoktur”
•Bu, kutup gecesi ve kutup gündüzü döngüsünüdür. Kasım’dan Ocak’a güneş hiç doğmaz. Nisan’dan Ağustos’a ise güneş hiç batmaz.
“ 1596 da Hollandale Willem Barentz tarafından keşfedilmiştir”
“Bölge önceleri Balina avcılarının… sonra kömür avcılarının hedefi olmuştur”
•İlk ekonomik faaliyet balina avcılığı, sonra kömür madenciliği olmuştur.
“Svalbard anlaşması(1920); Norveç’in Svalbard üzerinde egemenliği var …”
•Svalbard Anlaşması , Norveç’in egemenliğini tanırken diğer ülkelerin de ekonomik faaliyet yürütmesine izin verir.
Svalbard vergisiz bir bölgedir
“Rusyanın çalışma alanları var / Ukranyanın da çalışma alanları var”
•Svalbard Valisi Rusya’ya ve Ukrayna’ya bir çağrı yapıyor ve birbirinizle savaşmayın gelin buraya burada çalışın diyor
Kuzey Işıklarının ülkesi: Svalbard’a Şiir yazalım;
Uzak durun, ya da çok yaklaşın…
Sessiz ülke sizi ya büyüler ya dondurur.
1596’da Willem Barentsz’in pusulası kuzeye sapmıştı.
Buzullarla örtülü bir sonsuzlukta,
Spitsbergen adasına ayak basan ilk yelken…
Balinalar peşinde başlayan öykü,
Kömür karası madenlerde devam etti.
Longyearbyen, kuzeyin donmuş kalbi —
76°13′ kuzeydeki hayalet şehri,
Kasım’dan Ocak’a güneş kaybolur.
Gökyüzü, geceyle mühürlenir.
Ama Nisan geldi mi,
Gece kelimesi lügatlerden silinir.
Svalbard Anlaşması der ki:
Norveç’in egemenliği saklıdır,
Ama diğer milletler de kazmayı kullanabilir.
Rusya’nın madenleri hâlâ orada.
Soğuk savaşın buzlu yankıları gibi…
Ve bütün bunların ötesinde,
Kuzey ışınları — belki auroralar,
belki yalnızlığın kutsal parıltısı.
Belki de hiçbir zaman tam çözülemeyecek
Kutup ayısı, Ren geyiği, Arktik tilki, fok, mors, balina, martı, albatros ve deniz papağanları (puffin) yaşıyor.
Heryer çukur, yosunlardan oluşan bir arktik tundra.
Ülkede 2500 kişi yaşıyor.
Hemen hepsi Longyearbyen’de.
300 çocuk, toplam 800 çalışan var.
1 hastane, 1 havaalanı, 1 kütüphane, 2 müze, bir sanat galerisi, 1 alışveriş merkezi, bir postane, bir vilayet binası, 1 hükümet binası var. Longyearbyen şehrinde 5 otel var.
Alışveriş merkezine girer iken de üzerinizde silah olmaması gerekiyor. Ancak alışveriş merkezinde silah satın alabiliyorsunuz. Alışveriş merkezlerinde torba yok dolayısı ile torbanızı unutursanız arabaya geri dönün afişleri giriş kapılarını süslüyor.
Arabaların %90’ı Toyota.
Toyota’nın bir satış merkezi var.
İskandinav tarzı pub’lar var.
Biraz da sanat; NORDOVER sanat merkezinde..
Sanat galerisi ve kültür merkezinde. aynı anda 2 sergi ve 25 dakikalık bir film var. Girişinde mütevazı bir kafe, kitap ve hediyelik eşya dükkanı var.
Birincisinin adı ¨Ligg unna¨ yani ¨Uzak Dur¨ olan Olaf Storø adlı sanatçının eserleri sergileniyor. Sanatçının tarzı pop art’ı andırıyor. Daha çok litografi ve baskı tarzları kullanmış.
Yeni tüketim tarzlarına bir karşı duruş niteliğinde. Andy Warhol’un Marilyn Monroe’su nasıl güzellik algısının simgesi olduysa, burada da kutup ayısı iklim krizinin sembolü olmuş durumda.
Olaf Store için kutup ayısı kendi otoportresi. Sanatçı “Uzak Dur” adlı eseri ilk başta “ayılardan uzak durun, yoksa sizi ham yapar” demiş. Ama esas ¨Ayıları rahat bırakın¨ demek istiyor.
Sonuçta anlıyorsunuz ki sanatçı bu bölgeye bakarak net bir mesaj veriyor. ‘Burada bir misafirsiniz. Buradaki manzaralar insanlar için yaratılmadı.’
Yani biz insanlar, insanlar için yaratılmamış bir ortamda ne arıyoruz, demeye getiriyor.
Acaba burada yaşayanlar bir turizm ve üretim faaliyetinden nasıl etkileniyorlar. Mutlu mu oluyorlar? Mutsuzlar mı?
That’s the question.
Svalbard insanı alçakgönüllü olmaya çağıran bir yer gibi geldi bana.
Muhtemelen Olaf Storö’ya da öyle gelmiş olmalı.
Diğer sergi ise Kåre Tveter adlı ünlü Norveçli ressamın kalıcı sergisi.”
• “Buradaki manzaralar insanlar için yaratılmadı.” cümlesi, insan-merkezci bakış açısını sorgulayan bir manifesto niteliğinde.
•Doğa ve insanın yabancılığı, insanın doğadaki “misafirliğini” vurguluyor.
•Svalbard gibi uç bir coğrafyada sanatın ve yaşamın iç içe geçmesinin nasıl bir ruhsal yansıması olabileceği tartışılıyor.
Son kısımda yer verilen Norveçli ressam Kåre Tveter’in sergisi ise kalıcı bir değer taşıyor. Belki de bir karşıtlık yaratıyor: biri geçici ve sorgulayıcı, diğeri kalıcı ve estetik bir dinginlik taşıyor