Özgür mü Kalayım Sipariş mi alayım?

Sanat eserleri pazarı süratli bir şekilde değişiyor, dönüşüyor. Galerilerin %75 i sanatçılara sipariş vererek galerini döndürüyorlar. Sanatçılar da yaşam sıkınıtsı çekmeseler de galerilerin memurları oluyorlar.

Eski günlerde, galeriler sanatçılardan gelen eserleri asarlardı; ancak şimdi, sanatçıların sürekli olarak yeni eserler üretmeleri gerekiyor. Bu durum, artık sanat üretiminin sinema ekonomisine benzer bir hale geldiğini gösteriyor.

Galeriler özellikle yeni eserlerin sergilendiğine vurguluyorlar.

Lale buketi adlı Jeff Koons eseri Bu eser Bataclan kurbanlarına atanmış bir eser. Petit Palais yanına 2019 da yerleştirildi.

Bu sergilerde eserlerin çoğu, o etkinlikler için özel olarak yapılmış. Örneğin, FIAC Direktörü Jennifer Flay’e göre, çağdaş sanat stantlarının %75’indeki eserler özel üretim. Sanatçılar, büyük ölçeklerde çalışmayı ve sıklıkla üretimi artırmayı tercih ediyorlar. Bu da sanat üretim ajanslarının, örneğin Arter’ın, ciroda büyük artışlar görmesine neden oluyor.

Sanat dünyası, finansal eşitsizliklerle de karşı karşıya. Bazı sanatçılar, üretimlerinin mali ve ekonomik kontrolünü elinde tutmayı tercih ederken, diğerleri galeriler ve koleksiyoncuların finansal desteğine bağlı kalıyor. Bu durum, sanat üretiminin giderek daha çok bir meslek haline geldiğini ve teknik, idari ve finansal uzmanlık gerektirdiğini gösteriyor.

Bunun yanı sıra, sanat üretimi sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalarla da uyumlu hale getirilmeye çalışılıyor. Bu yeni yaklaşım, eserlerin üretim şeklinin, aktardıkları mesajlarla tutarlı olmasını sağlamayı hedefliyor. Özetle, çağdaş sanat üretimi, hem ölçek hem de yöntem açısından büyük bir evrim geçirmekte ve bu, hem sanatçılar hem de sanat dünyasının diğer paydaşları için yeni zorluklar ve fırsatlar yaratmakta.