Moldova: Şarabın Sessiz Krallığı

Moldova: Şarabın Sessiz Krallığı

Moldova 16-20 Haziran tarihlerinde yapılacak Uluslararası Bağ ve Şarap birliğinin 46.cı kongresine ev sahipliği yapacak. Darısı Türkiye’nin başına diyoruz. Kişi başına dünyada en yüksek bağ yüzölçümüne sahip olma özelliği taşıyan Moldova şarap konusunda her ne kadar az bilinse bağcılık ve şarapçılık konusunda önemli bir ülkedir.

2012 yılında Moldova’ya bölge şaraplarını tanıma amaçlı bir şarap gezisi yapmıştık. Çok güzel gezdik. Dünyanın en uzun toprak altı mahsenlerinin içinde şarap tatık. Burada şarap içen Merkel ve Astronot Gagarin’in öykülerini rehberimiz Sergiu’dan dinledik.

 Moldova şaraplarını Türkiye’ye ithal eden ABD’de kurulu Kimexco Uluslararası Ticaret’in kurucusu Ömer Faruk Kutay ile yıllar önce bir röportaj yapmıştım. Onun özetini de  buraya alayım istedim.

İşte röportajın özeti; 

Cricova’nın etkileyici bir şarap üretim geleneğine sahip olduğu görülüyor. Moldova, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla şarap dünyasında önemli bir yere sahip. Şarap mahzenlerinizin boyutu ve koleksiyonunuz hakkında verdiğiniz bilgiler gerçekten etkileyici. Vladimir Voroni’nin başkanlığında, Moldova’nın şarapçılık alanındaki ulusal değerinin korunması ve dünya çapında tanıtılması için yapılan çalışmalar takdire şayan.

Moldova’nın yerel üzümlerini kullanmamanız, uluslararası pazarda daha rekabetçi olma stratejinizin bir parçası gibi görünüyor. Petaska ve Isabella gibi yerel çeşitler yerine, Cabernet Sauvignon, Pinot Noir, Merlot gibi klasik Fransız üzümleriyle üretim yapmanız, ürünlerinizi daha geniş bir kitleye ulaştırma hedefinizle uyumlu.

Şarap üretiminde kullanılan geleneksel teknikler ve modern teknolojilerin bir arada kullanılması, kalitenin korunması açısından önemli. Özellikle, köpüklü şarap üretimindeki başarınız ve Fransız şampanyasıyla rekabet edebilme iddianız, markanızın uluslararası alanda nasıl bir konumda olduğunu gösteriyor.

Türkiye’ye ihracat yaparken karşılaştığınız vergi oranları ve monopolleşme çabaları gibi zorluklar, dış pazarlarda yer edinme sürecinde önemli engeller oluşturuyor olabilir. Buna rağmen, Cricova’nın uluslararası alanda tanınırlığını ve pazar payını artırma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirtmek gerekir.

Şarapların organik üretim yapısına vurgu yapmanız, günümüz tüketici trendleriyle de uyumlu. Düşük sulfat kullanımı ve organik sertifikasyon, sağlık bilincine sahip tüketiciler için önemli bir tercih sebebi.

Sunduğunuz bilgiler ışığında, Cricova’nın gelecekte de Moldova şarapçılığının gururu olarak anılacağına şüphe yok. Başarılarınızın devamını dilerim.

diye konuşmuşuz.

Gelelim Moldova ve Bağ-Şarap ilişkisine..

Dünyanın büyük şarap haritalarında göz ardı edilen küçük bir ülke… Moldova. Bir zamanlar Prut ve Dinyester nehirlerinin kıyısında sarmaşık gibi uzanan bağların hikâyesi, bugün hala geçerli. Sessiz, derin, yıllara meydan okuyan bir gelenek şarap Moldova’da.

Bağların Kökleri: Tarihin içinde

Moldova’da şarapçılık bir meslekten çok bir miras. Binlerce yıl önce bu topraklarda başlayan üzüm yetiştiriciliği, Roma’ya yolculuklarda, Osmanlı pazarlarında, Rus çarlarının sofralarında yerini aldı. Bağların içinde yaşayan halk, her hasatta yalnızca üzüm değil, bir de kültürü topluyordu.

Bugün Moldova, kişi başına düşen şarap üretiminde dünyada başı çeken ülkelerden biri. Topraklarının yaklaşık %7’si üzüm bağlarıyla kaplı; bu, Avrupa’nın pek çok büyük şarap ülkesine meydan okuyan bir oran. Peki, bu küçük ülkenin bağlarında yetişen üzümler neden bu kadar özel?

Üzümler ve Şişelenen Ruh

Moldova’nın şarapları, tıpkı tarihi gibi, hem köklü hem de şaşırtıcı derecede modern. Yerel üzüm çeşitleri, zamana meydan okuyor:

  • Fetească Neagră: Moldova’nın kırmızı üzümlerinde baş rolü çekiyor. Siyah çay, baharat ve yaban mersini lezzetleri öne çıkıyor.
  • Fetească Albă: Beyazın en narin hali. Taze çiçekler ve hafif mineral dokunuşlar söz konusu.
  • Rara Neagră: Adı gibi nadir, içimi büyüleyici. Doğu Avrupa’nın cevheri olarak kabul ediliyor.

Bunların yanı sıra Cabernet Sauvignon, Merlot, Chardonnay gibi uluslararası üzümler de Moldova topraklarında hayat buluyor. Ama asıl mesele, şarabın Moldovalılar için yalnızca bir ticari ürün değil, bir yaşam biçimi olması.

Şarap Mahzenlerinde Zamana Yolculuk

Moldova’nın dünya şarapçılığına armağanı, yalnızca şarabın kendisi değil, onu sakladıkları yerlerdir. Mileștii Mici ve Cricova, adeta şarabın yeraltındaki krallıkları. Mileștii Mici, Guinness Rekorlar Kitabı’na giren dünyanın en büyük şarap mahzeni; içinde 2 milyon şişeden fazla şarap saklanıyor. Cricova ise, Devlet Mahzeni olarak anılıyor çünkü zamanında Yuri Gagarin’den Vladimir Putin’e kadar pek çok liderin favori şaraplarını burada sakladıkları söyleniyor.

Bu mahzenlerde dolaşırken zamanın yavaşladığını hissedersiniz. Sıradan bir depo değil burası; yıllanmış fıçıların, küflü taş duvarların ve eski damak hafızalarının birbirine karıştığı kutsal bir alan.

Şarabın Sınırları Aşan Yolculuğu

Moldova’nın şarapları, tarih boyunca doğuya ve batıya farklı yollarla akmış. Sovyetler döneminde en büyük alıcı Rusya iken, bugün Rusya’daki şavaştan da farlı nedenlerle Moldova şaraplarını Avrupa Birliği, Çin, ABD gibi pazarlara yönlendiriyor. Moldova’nın toplam üretiminin %85’i ihraç ediliyor. Yani Moldova, yerel tüketiminin çok ötesinde, şarabını dünyaya anlatan bir hikâye yazıyor.

Ancak bu yolculuk her zaman kolay olmamış. Rusya’nın zaman zaman uyguladığı ticari ambargolar, Moldova’nın yeni pazarlar bulmasını zorunlu kıldı. Bugünse, Romanya, Polonya, Almanya gibi Avrupa pazarlarında Moldovalı şaraplar daha fazla yer açılmış durumda.

Küçük Ülkenin Büyük Potansiyeli

Moldova, şarapta bir Fransa ya da İtalya değil. Ama olmak da istemiyor. Onun hikâyesi, büyük üreticilerle rekabet etmekten ziyade, kendi kimliğini bulmak üzerine. Özgün üzüm çeşitleri, yeraltındaki efsane mahzenler ve zengin bir kültürel miras, bu ülkenin şarapçılıktaki en büyük kozları.

Gelecekte, daha güçlü bir marka imajı ve uluslararası tanınırlık kazanarak şarap dünyasında kendine daha büyük bir yer açabilir. Çünkü Moldova iyi şarap yapıyor. Ve iyi şarap, her zaman anlatacak bir hikâyeye sahiptir.

4o