Erkekler dünyayı fethetmeli, kadınlar erkekleri fethetmeli.
Erkekler dünyayı fethetmeli, kadınlar erkekleri fethetmeli.
Mehmet Ömür
Tabii ki bu görüş bir asır geride kaldı. 20. yüzyılda kadınların hikayesi, onların özgürleşme hikayesidir. Bu yüz yıl kadınlar için özgürlüklerinin tamamen ele geçirilmesini simgeler.
Paris te Rue de Seine sokağında 6 numartalı binada bulunan Roger-Viollet Galerisi ’20 yüzyılda kadınlar fotoğraf sergisini’ Ocak sonunda açtı. Adını sergi ile aynı adı taşıyan Agnès Grossmann’ın yazdığı kitaptan alan sergi halen devam ediyor ve 30 tane sınırlı sayıda satışa sunulan baskılar da izleyenlerin ilgisini çekiyor.
On yıllar boyunca nasıl yaşadılar? Kaderleri nasıl şekillendi ve bu kadınlar kimdi? Hangi ünlü kadınlar zamanına damgasını vurdu? Bizden önce yaşayan, seven, doğuran, savaşan bu kadınların sergisidir bu sergi. Onlar Fransızların anneleri, anneanneleri, büyük anneanneleridir. Bu sergi neredeyse bir aile albümü olarak düşünülebilir..
20. yüzyılın başlarında, Fransa’daki kadınlar, rolleri ve fırsatları açısından hâlâ birçok kısıtlama ve sınırlamayla karşı karşıyaydı. İlk başta kadınların eğitimi ve yasal hakları konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, Fransız toplumunda tün 20 yüzyıl boyunca birçok alanda cinsiyet eşitsizliği devam etti.
Başlıca ayrımcılık alanlarından biri, kadınların genellikle aynı işi yaptıkları halde erkeklerden daha az ücret almalarıydı. Birçok meslekten dışlanmaları da ayrı bir konuydu. Kadınlardan ayrıca çalışmalarının yanında eş ve anne olarak geleneksel cinsiyet rollerini yerine getirmeleri bekleniyordu. Bu nedenle kadınların kariyer yapmalarını ve sosyalleşmeleri zorlaştırıyordu.
Birinci Dünya Savaşı sırasında birçok Fransız kadın, fabrikalarda çalışmak veya orduda hizmet etmek gibi erkeklere ayrılmış roller üstlendi. Bunun sonucunda kadınlar, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okumaya başladılar. Ardından toplumda cinsiyet eşitliğinin yolunu açıldı.
1920’lerde ve 1930’larda, Fransa’da büyüyen bir feminist hareket, kadın haklarını savunmaya ve geleneksel toplumsal cinsiyet rollerine meydan okumaya başladı. Kadınlar 1944’te oy kullanma hakkını elde etti ve sonraki yıllarda, cinsiyet ayrımcılığına karşı yasal korumaları kademeli olarak elde ettiler.
Bununla birlikte, Fransa’daki kadınların pratikte daha fazla eşitlik elde etmeye başlamalarını sağlamak için 20. yüzyılın sonlarına kadar beklemek gerekti. Bugün kadınlar, Fransız toplumunda siyaset, iş ve sanat dahil olmak üzere birçok yüksek profilli pozisyonlarına sahipler, ancak cinsiyet eşitliğini tam olarak sağlamak için daha hala yapılması gereken işler var.
Ancak hemen ekleyelim Fransa’da kadınlar 100 yıllık bir uzun bir yol kat ettiler halen de yola devam ediyorlar.
1900 yılı başlarında kadın reşit sayılmaz, babasının veya kocasının vesayeti altındaydı.
Güç ve kamusal alan o yıllarda erkeklere aitti. Erkekler güçlü cins ve kadınlar daha zayıf cins olarak kabul edilirdi. Dönemin sosyal düzeni bu cinsiyet eşitsizliği üzerine kuruluydu. 20. yüzyılın başında kızlar, erkeklerinkine benzer bir okul eğitimi almaya başladılar. Eş ve anneden başka bir şey olacakları bir gelecek söz konusu olmaya başladı.
İki dünya savaşı arasında kadınlar, eşit becerilere sahip erkeklerin yerini alabileceklerini gösterdiler. Görev sadık kadınlar olduklarını gösterdiler ve daha fazla haklar elde etmeye başladılar.
Yüzyıl boyunca, ekonomik, teknik, bilimsel ve tıbbi ilerleme, yaşam tarzlarını ve adetleri değiştirerek kadınların özgürleşmesine katkı sağladı. Ayrıca tüm sosyal mücadelelerin bir parçası oldular
Ancak bedenlerini elden çıkarma temel hakkını elde etmeleri ve hayat verip vermeme seçeneğine sahip olmaları neredeyse seksen yıllarını alacaktır.
Bu, esas olarak kadınların önderlik ettiği uzun bir mücadelenin sonucudur: süfrajetler, siyasi aktivistler, filozoflar, avukatlar, sanatçılar, bilim adamları. Bu “deniz feneri kadınları”, diğerlerini nasıl arkalarına çekeceklerini biliyorlardı. Ayrıca onsuz hiçbir şeyin mümkün olmayacağı birkaç kişinin de desteğiyle.
20. yüzyılın sonunda kadınlar bağımsızlıklarını kazandılar. Erkeğin eşit olarak tüm hakları elde etmiştir. Kuşkusuz zihniyetler hala bazen yasaların gerisinde kalıyor. Ama 2000 yılının kadını bu seçimlerden arınmış bir kadın.
Bu özgürlük 1900 ile 2000 yılları arasında kazanıldı.
Roger-Violet koleksiyonlarında görülen 20. yüzyılda kadınların tarihi, onların özgürleşme tarihidir.
Roger-Viollet Galerisi, 28 Ocak – 25 Mart 2023 tarihleri arasında, 60 adet fotoğraf sergileniyor, 30 nüsha sınırlı sayıda sunulan çağdaş baskılardan bir seçki de ziyaretçilerin satın almalarına olanak sağlıyor.
Bu fotoğraflar Editions Gründ tarafından yayınlanan A Photographic History of Women in the Twentieth Century kitabından alınmıştır.
Roger-Violet Galerisi, 6 rue de Seine 75006 Paris.
Salı-Cumartesi, 11:00 – 19:00, resmi tatil günleri hariç.
www.galerie-roger-viollet.fr
—