Dünyada kaç insan varsa o kadar da farklı bakış vardır..

Dünyada kaç insan varsa o kadar da farklı bakış vardır, çünkü bakışımız kişisel ve devredilemezdir; tıpkı parmak izimiz ve göz irisi gibi benzersizdir.
Senin bakışın eşsizdir, çünkü dünyada seninle tamamen aynı olan başka biri yoktur.

Bakma ve Yaratma Hakkı

İnsanın dünyaya bakma ve gördüğünden bir anlam çıkarma ve hatta buradan yola çıkarak bir eser yaratma hakkı vardır. Bu hak, insanın varoluş biçimlerinden biridir. Düşünürler, şairler, sanatçılar yüzyıllar boyunca bakışları  ile eserler yaratmışlardır.  İnsanlar da bakışlar arasındaki gizli bağın izini sürmüşlerdir.

Ama nedir o bakış? Onu diğerlerinden ayıran şey nedir?
Bunu anlayabilmek için, görmek, gözlemlemek ve bakmak arasındaki  farkları çözmemiz gerekir.

Görmek, yalnızca gözlerimizin bize sunduğu biyolojik bir eylemdir. Renkler, şekiller, ışıklar ve gölgeler, gözlerimizin merceğinden zihnimize akar. Fakat bu sadece ilk adımdır, yüzeyde kalır.

Gözlemlemek, görmenin ötesine geçer. Gözlem, aklın devreye girdiği alandır. Düşünür, ölçer, tartar, karşılaştırır, sınıflandırırız. Gördüğümüz şeyi anlamaya çalışırız; ama anlama teşebbüsü hala  derinlikten yoksundur, çünkü zihinle sınırlıdır.

Bakmak ise bambaşkadır. Bakmak, bütün bilgi, inanç, erdem ve kusurlarımızı; yaşadıklarımızı, hayallerimizi, korkularımızı, arzularımızı ve hayal kırıklıklarımızı da beraberinde taşır.
Bakmak, hem kültürel hem de psikolojik bir eylemdir. Sadece gözlerle değil, ruhla da bakarız.
Bakış, kim olduğumuzu belirler ve dünyayı nasıl algıladığımızı şekillendirir.

Dünyada kaç insan varsa, o kadar farklı bakış olduğunu da bilmek zorundayız.
Hiç kimsenin bakışı bir diğerine benzemez.
Her insan, kendi hikayesinin, coğrafyasının, acılarının, sevinçlerinin, kararlarının, değerlerinin taşıyıcısıdır.
Bu yüzden, herkesin ilgisini çeken, içini titreten şey de farklıdır.
Kimse sana neye bakman gerektiğini öğretemez. Kimse sana “Şuna dikkat et” diyemez. Bunun okulu da yoktur.
Çünkü bakış, senin en kişisel alanındır.
Ve o bakıştan doğan her eser, her söz, her hareket, senin parmak izindir.

Ama bazen, bu sonsuz farklılıklar içinde kayboluruz. Kendi bakışımızı anlamakta, ona yön vermekte zorlanırız.
Bakışı anlamıza yardımcı olacak dört temel bakış türünü burada blogumda anlatmak istiyorum.
Bunu bir yol haritası olsun diye yapmaya karar verdim  sonunda hangi yola sapacağına, hangi manzaraya bakacağına karar verecek olan kişinin kendisidir.

Bakışımız dünyaya bıraktığımız eşsiz bir izdir.