Arles’ı severiz, her yıl gideriz; Arles Fotoğraf Karşılaşmaları 2024

Arles’ı severiz, her yıl gideriz; Arles Fotoğraf Karşılaşmaları 2024

Les Rencontres d’Arles fotoğraf festivali bu yıl da sadece sergilerin gezildiği bir festivalin çok ötesinde. 55.ci yılın programının ana başlığı “Yüzeyin Altında” olarak  belirlenmiş. Fotoğraf dünyasının kaçırılmayacak bu önemli etkinliği bu yıl 1 Temmuz – 29 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşiyor.

Les Rencontres d’Arles festivalini onlarca sayıdaki bir ekip bütün bir yıl boyunca çalışarak hazırlıyor ve her yaz  bizi fotoğrafla buluşturuyor, gözlerimize ve kulağımıza bayram ettiriyor. Sanat fotoğrafı ağırlıklı ama diğer alanlarla da geçirgenliği var ve bu benim 7. cı gelişim. Burada bir taraftan  genç fotoğrafçıların dinamizmini hissederken diğer yandan fotoğraf dünyasının büyük isimleri ile tanışma olanağı buluyorum. Rencontres d’Arles yani Arles karşılaşmaları  fotoğrafçılar ve izleyicilerin kaynaşmasını ve diyalog kurmasını kolaylaştırıyor. Fotoğrafa en fazla bir kaç saniye bakılan şu fotoğraf dolu  dünyada, farklı bakmaya ve bir fotoğrafın derinliklerine inmeye çalışmak, hikayesinin içine girmek önemli hale geldi. Festival misafirlerine bunu sağlıyor. Fotoğraf severleri mutlu etmeyi başarıyor. İşte bu nedenle 2 ay boyunca bünyesine yüz binleri çekmeyi başarıyor.

Basın toplantısında festival direktörü Christoph Wiesner; “Fotoğrafçılar, sanatçılar ve küratörler, insanlık hikayelerini bazen çelişkili, dirençli, ama aynı zamanda vizyoner yaklaşımlarla sunuyorlar” diyor. Bu yaz boyunca, ziyaretçiler beş büyük tema altında festivali gezebilecekler.

Sergiler, bu çeşitli temalar aracılığı ile bir dönemin ruhunu yaşamamızı hissetmemizi sağlayan eserler  sunuyor ve alternatif anlatılarla bizim ufkumuzu genişletiyor.

Bu yıl bizi çok mutlu eden olay Arles OFF diye adlandırılan 96 galerinin bu festival için seçip kabul ettikleri fotoğrafçıların işlerini sergilemeleri ve bu sergileri bedavaya gezdirmeleri. Bazı OFF sergilerin resmi sergiler kadar etkileyici olduğunu da söylemeliyim.

“Dalgalanmalar” bölümünde, dünyanın nabzını yakalamaya çalışan sanatçıların projeleri var.  Espace Van Gogh’un zemin katında bana göre Diane Arbus’a benzer tarzı ile ilgi çeken ve onun  kadar önemli bir fotoğrafçı olan Mary Ellen Mark’ın, Arles’daki ilk retrospektif sergisi açılmış. Fotoğraflardaki duyarlılık  içimizin derinliklerine kadar işliyor. Portre ve belgesel fotoğrafçı  Mary Ellen Mark’ın çektiği, ünlülerin ve marjinallerin  portrelerini seyrediyoruz bu sergisinde. Türkiye’de fotoğrafa başladığını bildiğimiz Mark’ın maalesef  Türkiye fotoğraflarını göremedik.

Bu senenin  afişini tasarlayan Cristina De Middel, Meksika’nın güneyinden Kaliforniya’nın Felicity şehrine gelen göçmenlerin muhteşem bir serisini hazırlamış. Fotoğraflarıyla onların yolculuğunu gözlerimizin önüne seriyor ve  umutla beslenen sergisini bir destana dönüştürüyor.   Göçmenlerin gözümüzde birer kahraman haline dönüşmesine neden oluyor.

Bu yılın misafir ülkesi Japonya. Festival açılış haftasında birkaç Türk fotoğrafçısına rastladık ama festivali gezmeye gelen Türkçe konuşan dudaklara rastlamadık.  Dileriz ki Türk fotoğrafı önümüzdeki yıllardan birinde Arles’da geniş sahne alır ve daha çok ziyaretçi bakış açılarını zenginleştirmek üzere buraya gelir.

“Quelle joie de vous voir” yani ‘Sizi gördüğümüze sevindik’ sergisi, 1950’lerden bu yana Japon kadın fotoğrafçıların işlerini Arles’a taşımış. Bu sergi, fotoğrafçılık tarihindeki kadın fotoğrafçıların  erkek fotoğrafçıla göre bakış açılarındaki farklı boyutları açığa çıkarıyor. Bu yıl “Women In Motion”  ödülü  Japon kadın fotoğrafçı Ishiuchi Miyako’ya verildi ve bir  retrospektif  sergisi açıldı .

“Ruhlar (Yōkai)” bölümünde Uraguchi Kusukazu’nun, Japon kadın dalgıçları anlatan siyah-beyaz fotoğrafları sergileniyor. “Replikalar – 11/03/11” sergisi ise Japonya’yı sarsan depremleri gözler önüne seriyor.  Marine Lanier, Hannibal’in Bahçesi ile bizi Alp Dağlarına götürerek, dünyayı ve özellikle bitki örtüsünü distopik bir bakış açısıyla gezdiriyor.

 

Yeni anlatım biçimleri de var

Her yıl olduğu gibi, Les Rencontres d’Arles, fotoğrafım evrimini çeşitli şekillerde ele alıyor.

“İzler” teması altında bu yılın baş aktörlerinden Sophie Calle’in “Finir en beauté” yani ‘Güzellikle Bitirmek’ adlı eseri izleniyor. Kriptoportikler Republique meydanının iki kat altında  nemli büyük bir dehliz, Sophie Calle, kötü hava şartları nedeniyle mantar enfeksiyonuna yakalanan  ve yok olmaya mahkum bazı eserlerine son bir hayat vermeye karar vermiş, onları toprağın iki kat altında mezara gömmeyi tercih etmiş. Sophie Calle’in çok farklı tarzda  çalışmalar yapan, fotoğrafı bir araç olarak kullanan kavramsal çağdaş bir sanatçı olduğunu biliyoruz. BMW Art Makers programının kazananı Mustapha Azeroual ise okyanusların yüzeyindeki gün doğumu ve batımı ışıklarını ölümsüzleştirmiş. Pantone renk katalogu kıvamındaki bu görsellerin fotoğrafla ilişkisini kurmaya çalışıyoruz. Kurabiliyor muyuz? Onu  bilmiyorum.  Marjolaine Lévy ile birlikte gerçekleştirdiği “The Green Ray” serisi, Cloître Saint-Trophime’de sergileniyor. “Relectures” bölümü ise fotoğrafçılığın yeni yaklaşımlarını bize  sunuyor. Matthieu Nicol, Amerikan ordusunun arşivlerine bir kez daha dalarak giyim kuşamları incelemiş.

“En parallèle” ile yeni anlatım biçimlerini gösteriyor. “Les Vampires n’ont pas peur des miroirs” yani ‘Vampirler aynalardan korkmazlar ‘adlı sergi, 1970’ler ve 1980’lerde Kolombiya’da aktif olan El Grupo de Cali çetesindeki vampirizm ve tropikal gotik kavramlarını ele alıyor. “Cennet ve Cehennem” sergisinde Nhu Xuan Hua ve Vimala Pons, performans ve fotoğrafçılığı iç içe geçiriyor. “Adın adına” sergisinde ise küratör Hugo Vitrani, 8. sanat olarak graffiti sanatını geniş bir bağlamda inceleyip bize sunuyor. Arles buluşmaları “yarının yeteneklerini keşfetme ve arama” misyonuna sadık kalarak, Louis Roederer Vakıf Ödülü finalistlerinin projelerinin sunulacağı “Emergences” kategorisine de ev sahipliği yapıyor. Yarışan sanatçılar arasında bir Türk fotoğrafçı vardı. Cemil Batur Gökçeer. Ancak birincilik François Bellabas adlı fotoğrafçının oldu. Silva Bingaz, Olgaç  Bozalp ve Çağan Okuyan adlı üç türk fotoğrafçısının fotoğrafları da açılış haftasının son gecesinde  dev ekranda döndü.

LUMA Mekanik atölyeleri ise Festivale çok farklı bir boyut kazandırıyor. LUMA binasını  Roche İlaçlarının  kurucusunun torunu  sanat koleksiyoneri Maja Hoffmann Frank Gehry’ye yaptırmıştı. Bina ayrı bir güzellikte etrafındaki büyük park da ayrı bir güzellikte. Eski devasa tren tamir atölyelerinde artık çağdaş sanat eserleri sergileniyor. Bu yıl LUMA’da fotoğrafta Lee Friedlander öne çıkıyor. LUMA’nın diğer önemli sanatçısı Gustav Metzger (1926-2017), Alman-İngiliz sanatçı ve aktivist. 20. yüzyılın en etkili ve radikal sanatçılarından biri olarak kabul edilir ve  “Oto-Destrüktif Sanat” ve “Oto-Kreatif Sanat” kavramlarını geliştirmiştir. Ama nedense LUMA baş rölü William Kentridge’e vermiş. William Kentridge, 1955 doğumlu Güney Afrikalı bir sanatçı. Johannesburg’da doğmuş ve büyümüş, resim, baskı, heykel ve animasyon gibi çeşitli sanat dallarında çalışmalarıyla tanınıyor. Özellikle kömür ve pastel kullanarak yaptığı büyük ölçekli çizimler ve bu çizimleri kullanarak yarattığı animasyon filmlerle ün kazanmıştır. LUMA’da Troçki’nin hayatından aldığı ve İstanbulda geçirdiği günler üzerine kurduğu enstalasyon dikkatimizden kaçmıyor. Türkçe tango eşliğinde girdiğimiz odada çeşitli kapılar var ve kapıların üzerinde Türkçe ‘Girilmez’ ‘Müdüriyet’ gibi sözcükler bizi ister istemez etkiliyor.  Kentridge’in eserleri, belgesel ve kurgu arasında gidip gelerek bizi  düşünmeye itiyor. Bu alandaki diğer dikkatimizi çeken sergi Mo Yi’nin sokak fotoğrafları sergisi oldu. Genellikle kalça seviyesi hatta daha da alt seviyeden çektiği fotoğraf serisinin son kısmına da yakın planı kırmızı ışıkla aydınlatarak özel çizgisini de bize göstermiş oldu.

Arles fotoğraf festivali yıllardır büyük şirketleri büyülüyor.

Arles karşılaşmaları dünyanın 8 milyon euro bütçeye sahip en önemli fotoğraf festivali. Gelirlerinin %20’si sponsorluklardan geliyor.

Açılış haftasında gelen 20.000 ziyaretçinin yarısının yabancı olduğu, bunların çoğunun Amerikalı olduğu biliniyor.

Arles Fotoğraf Buluşmaları sırasında bölgenin nasıl canlandığını hayal etmek zor. Görmek lazım. Hem halk hem fotoğrafçılar hem de fotoğraf profesyonelleri tarafından çok büyük ilgi gören bu festival, halen Temmuz Ağustos aylarında 2 ay yapılmakta iken gelecek yıl üç aya uzayacak. Temmuz – 29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek.

Bu etkinliğin uluslararası ünü, sponsor şirketleri de cezbediyor. “8 milyon euroluk bütçenin %20’si sponsorluklardan, %50’si devlet ve yerel yönetim hibelerinden, %30’u ise bilet satışları, ürün satışı, kataloglar ve atölyeler gibi diğer kaynaklardan geliyor. “ Bu homojen gelir dağılımı Festivali daha özgür ve bağımsız kılıyor. Bu yıl festivalin açılış haftası, Fransa’da meclisin feshedilip seçimlerin yapıldığı haftaya denk gelmesine rağmen  katılım sayısında bir düşüş görülmedi.

Festival sürekli işbirlikleri yapıyor

Sponsorlar genellikle sadık. BMW, on dört yıldır festivale sponsorluk yapıyor. BMW Art Makers programı ile sanatçı ve küratör birlikteliğini destekliyor. Toplumsal sorunlar üzerine sanatsal projeleri teşvik ediyor. Roederer Vakfı’nın Ödülü de sekiz yükselen yeteneğin ikisine veriliyor. Biri jüri tarafından diğeri halkın oyları ile veriliyor.

“Sponsorların her biriyle gerçek bir ortaklık kuruyoruz ki böylece  işbirliklerini uzun vadeli ve sürdürülebilir kılınmasını sağlıyor” diyor festivalin başkanı Wiesner.

Festival bugüne kadar 3.500 ila 4.000 eserlik bir fotoğraf koleksiyonu oluşturmuş durumda ve bu eserler Arles’teki Réattu müzesinde depo edilmiş,  zaman zaman sergilenmektedir.

Açılış haftası kapanış konuşmasında festivalin başkanı Wiesner; ’20.000 profesyonel ve fotoğraf sever Arles’te bir araya geldi. Arles Buluşmaları, açılış haftasında hiç bu kadar çok festival katılımcısı ağırlamamıştı; bu, fotoğrafçıların ve sanatçıların başarısıdır. Fotoğrafçılığın tüm çeşitliliği ve çok yönlülüğüyle dünyaya açık bir toplumun göstergesidir. Festivallerin, paylaşım, dayanışma ve buluşma alanları olduğu gerçeğini bir kez daha doğruluyor. Arles’teki çeşitli ve çok yönlü girişimler, bu açılış haftasını kolektif bir başarıya dönüştürdü. Festivalde, ifade özgürlüğü, diğerine saygı ve farklı bakış açıları gibi değerleri her yıl yeniden vurgulamak istiyoruz. Bugün festivalin hümanist ve evrensel değerleri her zamankinden daha fazla anlam kazanmaktadır’ dedi.

Rakamlarla Arles Karşılaşmaları AÇILIŞ HAFTASI

  • Açılış haftasında 20.000 ziyaretçi.
  • Arles Resmi programında 41 sergi.
  • Arles Express yani Arles çevresi bölgesinde 10 sergi.
  • 27 sergi mekanı
  • 196 sanatçı.
  • 46 küratör.
  • 4.200 sergilenen eser.
  • OFF paralel sergi sergi sayısı 96

Şehir genelinde, sanatçılar ve küratörler, sergi turları, tartışmalar, konferanslar gibi etkinliklerde geniş bir izleyici kitlesiyle buluştu.

Bu yıl festival için seçilen mekanlar, programla uyumlu olarak farklı atmosferler ve sahnelerle dolu. Buluşmalar, şehir merkezindeki tarihi ve kültürel mekanları, LUMA Arles’teki Ateliers Parkı’ndaki Genel Mekanik Atölyesi’ni, Croisière’i ve Yaz Bahçesi’ni kullandı. İlk kez, Monoprix alış veriş mağazası 2024 Louis Roederer Vakıf Ödülü’ne ev sahipliği yaptı.  55. Arles  Buluşmalarında, 2023’te yeniden kullanılmaya başlanan efsanevi mekan Cryptoportiques, Sophie Calle’in “Güzellikle Bitir” adlı sergisiyle bir kez daha ziyaretçileri ağırladı.

FOTOĞRAF GECELERİ

Festival, antik tiyatroda düzenlenen ve yaz boyunca festivalin internet sitesinde yayınlanacak 3 özel gece sundu:

  • 2 Temmuz Salı: Kitap Ödülleri töreninde; 2024 Women In Motion fotoğrafçılık ödülünün Ishiuchi Miyako’ya verilmesi, 26 Japon fotoğrafçının eserlerinden oluşan “Sizi Görmek Ne Büyük Sevinç! 1950’den Günümüze Japon Kadın Fotoğrafçılar” sergisinden ilham alan Higashi Yoko’nun müzikal performansı ve Sally Mann’in eserlerine atıfta bulunan Clara Ysé’nin konseri.
  • 4 Temmuz Perşembe: 2024 Madame Figaro Arles Fotoğraf Ödülü’nün verilmesi, 10. Picto Ödülü sahibi Gauri Gill’in eserlerinin sunumu; William Kentridge’in özel film serisinin gösterimi.
  • 5 Temmuz Cuma: Luma Rencontres Dummy Book Award kazananlarının açıklanması, 2024 Louis Roederer Vakfı Ödülü’nün verilmesi. Rencontres Live Magazine Canlı Dergi olarak her yıl çeşitli sanatçıların fotoğrafla olan ilişkilerini dev ekrana yansıtıyor..

Bunların yanı sıra, açılış haftası boyunca, festival katılımcılarının akşamlarını renklendiren birçok etkinlik düzenlendi, bunlar arasında

  • Arles’te Tënk molası: Çevrimiçi belgesel platformu Tënk ve Rencontres, Fanton avlusunu açık hava sinemasına dönüştürerek uzun ve kısa metrajlı filmler gösterdi.
  • Croisière’de Arte gecesi: Rencontres d’Arles’in sadık ortağı ARTE, Çek fotoğrafçı Libuše Jarcovjáková’nın hayatı üzerine özel bir gösterim sundu.

ARLES ve FOTOĞRAF YAYINCILIĞI

Bu yıl Arles Fotoğraf festivali ve  France PhotoBook işbirliğiyle, fotoğraf yayıncılığının zenginliği ve çeşitliliğine gösteren çok geniş katılımlı Arles Kitap Fuarı vardı. Bu etkinlik yetmiş uluslararası yayın evini bir araya getirdi. Festivalde çok sayıda, genç fotoğrafçıları yüreklendiren çok sayıda ödüller dağıtıldı.

FOTOĞRAFÇILIK UYGULAMALARI

FOTOĞRAF ATÖLYELERİ

Festival, fotoğraf severlere, amatörlere ve profesyonellere, bir hafta sonu veya bir haftalık önemli bir fotoğraf  profesyonelin rehberliğinde bakış açılarını ve tekniklerini zenginleştirmeleri için 65 atölye ve workshop düzenlemektedir. Festival sırasında, atölyelerde yapılan çalışmaları sergileyen geçici sergiler, 12 Temmuz – 16 Ağustos arası her Cuma  Croisière’de düzenlenecektir.

FOTOĞRAF YÜRÜYÜŞLERİ

Bu yıl ikinci defa, 10 Temmuz – 21 Ağustos tarihleri arasında Pazartesi ve Çarşamba günleri fotoğraf yürüyüşleri düzenleniyor. Şehir genelinde yapılan bu turlarda, küçük gruplar halinde, bir profesyonel fotoğrafçının rehberliğinde bakış açısını geliştirme fırsatı sunuluyor.

Önümüzdeki yıl Arles karşılaşmaları fotoğraf Festivalinin 56.cısında buluşmak üzere….