80 li yıllar Fransa’da Moda, Tasarım ve Grafik dünyası …
80 li yıllar Fransa’da Moda, Tasarımve Grafik dünyası …
Mehmet Ömür
Yazıyla ilgili görselleri youtube kanalımdan alttaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz..
Dekoratif Sanatlar Müzesi, 1980’leri avluda sunulan büyük bir sergiyle 13 Ekim ile 16 Nisan 2023 tarihleri arasında Fransa’da 80 li yılların Moda, Tasarım ve Grafik dünyasını anıyor. Serginin küratörlüğünü genç sanatçı Adrien Rovero tarafından yapılmıştır.
Louvre müzesinin bünyesindeki Dekoratif Sanatlar Müzesi (MAD) her yıl düzenli olarak birbirinden güzel sergiler açmaktadır. Genellikle bu sergiler moda, grafik, reklam ve dizayn konularında olmaktadır. Bu yıl Elsa Schaparelli yanında seksenli yıllara damgasını vuran moda, tasarım ve grafik olayları ile ilgili bir sergi ile açtı. Bu dönemin tam olarak Mitterand’ın seçilip başkan olduğu 1981 ile Berlin Duvarının çöktüğü 1989 arasına yerleştirilebilir.
Seksenli yıllar yeni kuşak dizaynerlerin ortaya çıktığı yıllar. Bunları başta Philippe Starck olmak üzere Olivier Gagnère, Elizabeth Garouste et Mattia Bonetti, ve Martin Szekely olarak sayabiliriz.
Aynı dönemde modada ana çizgiler de tamamen değişmiştir. Bir dönem değişim rüzgarının altında Mitterand ve Kültür Bakan Jack Lang’ın estirdikleri ifade özgürlüğü olmuştur. Tüm sanatçılar çeşitli yollardan desteklenmişleridir. Jean Paul Gaultier ou Thierry Mugler moda dünyasında çizgileriyle süperstar olmuşlardır. Reklam, grafik ve tasarım odyovizüel imkanları da kullanarak alabildiğine yükselmiştir. Bu alanlara Jean-Paul Goude, Jean-Baptiste Mondino et Étienne Robial damgasını vurmuştur. Dingin bir güç ortaya çıkmıştır.
Bu dönemin tanıtımını Mitterand’ın görevlendirdiği ünlü reklamcı Jacques Seguela yapmıştır. Halkla ilişkilerde yeni bir açılım sağlanmıştır. Buna bağlı olarak seçim pazarlaması da gündeme gelmiştir. “Büyük mimari eserlere” görsel kimlikler eşlik etmiştir: Villette ve Louvre için Grapus’tan ve Musée d’Orsay için Jean Widmer’den yardım alınmıştır. Güncel yaratıcılığı desteklemek amacıyla Mitterand sürekli kararlar almıştır. Elize sayının özel bölünümün yenilenmesi için beş tane yaratıcı sanatçıya sipariş vermiştir. Bunlar Marc Held, Ronald Cecil Sportes, Philippe Starck, Annie Tribel et Jean- Michel Wilmotte’tur.
Aynı dönemde Jacques Lang bir taraftan tüm kültürel gelişmeleri takip ederken 21 Haziran 1982’de müzik bayramını gerçekleştirmiştir. Kültür bakanı başka bir taraftan da Louvre avlularını moda defilelerine ve moda ödüllerine açmıştır. Odiovizüel sektör ve medya olağanüstü o güne kadar görülmemiş bir gelişmeye şahit olmuştur.
Étienne Robial, ardı ardına Canal +, M6 ve 7.ci TV kanallarının imajını değiştirerek grafik dünyasına imzasını atmıştır. TV kanallarını artışı reklamcılık sektörünü de beraberinde uçuşa geçirmiştir. Étienne Chatiliez, Jean-Paul Goude veya Jean-Baptiste Mondino gibi birbirinden önemli reklamcılar ortaya çıkmış, unutulmaz reklam filmleri TV kanallarını istila etmiştir. Yazılı basın da değişmiştir. Dergilerin kapak anlayışı başka boyuta taşınmıştır.
Müzenin orta avlusu serginin tasarım bölümüne ayrılmış. Bu coşkulu dönemde, 80’lerin yaratıcı beyinleri, tıpkı moda dünyası gibi designda da birkaç estetiği birleştirilmiştir. Yüksek teknoloji vurgularına sahip modern bir tasarım, bilgi birikimini yücelten neo-barok evren ile kol kola girmiştir. Endüstri Bakanı genç yaratıcı dekoratörlere açık çek verip bunların inovasyonda değerlendirilmesini sağlamıştır. İlk show-roomlar gün yüzü görmüştür.
Perkal, Néotù, Yves Gastou adlı galeriler tamamen güncel sanat sergilemeye başlamışlardır. Bu dönemde yeni avangart güncel eserler de ortaya çıkmıştır. Bu eserlerin yaratıcılarının başında François Bauchet, Martine Bedin, Sylvain Dubuisson, Olivier Gagnère, Andrée Putman, hatta Philippe Starck ve Martin Szekely’yi saymak mümkündür.
1980 lerde büyük bir bayram ve özgürlük rüzgâr esmiştir. Moda defileleri büyük görsel şovlara dönüşmüştür. Le Palace ve les Bains Douches adlı mitik yerlerde çılgınca geceler yaşanmıştır. Bu kulüplerde görünüyor olmak çok önemli olmuştur. İnsanlar sıra dışı olmaya özen göstermişlerdir. Tüm Paris new wave, hip-hop ve rock müziği ile dans etmeye başlamıştır. Bütün bunların hepsi birlikte Fransanın 80 li yıllarının kültürel dünyasına damgalarını vurmuşlardır. Kişisel ifade özgürlüğ modayı yeniden şekillendirmiştir.
Antik Çağdan 1930’lara olan moda dönemi yeniden değerlendirilip canlandırılmaya çalışılmıştır. Thierry Mugler ou Claude Montana adlı modacılar moda tarihinden iham alırken Jean Paul Gaultier, Vivienne Westwood ve Chantal Thomass o dönem modalarını taklit etmişlerdir. Tersine, Comme des Garçons için Martin Margiela veya Rei Kawakubo, giyim kavramını yapıbozuma uğratmaya çalışmıştır. Issey Miyake veya Anne-Marie Beretta mankenlerin atletik vücutlarına geniş şekilli giysiler giydirirken, Azzedine Alaïa ou de Marc Audibert gibi modacılar giysileri mankenlerin vücutlarını bir çorap veya eldiven gibi sarmışlardır.
Erkek modasını ise Jean Paul Gautier’nin tarzı etkilemiştir. Diğer taraftan geniş kesime hitap eden daha ucuz kreasyonlarda Naf Naf, Kookaï veya Benetton öne çıkmıştır. Sergi 1989’daki Fransız ihtilalinin 200. yılı defilesinin Jean Paul Good tarafından verilen defilesi ve Berlin’in düşmesi ile ilgili görsellerle kapanmaktadır.